Hukuki.NET

T.C. 
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1738
Karar No : 1997/1826
Tarih : 13.07.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacı, davalıya ait işyerinde hizmet aktine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir. İstek, tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları, işe giriş bildirgesine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kurum'a, kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Öte yandan işçilik hakları ile ilgili dosya bu davada, HUMK'nun 237. maddenin öngördüğü koşulları içermediğinden, kesin delil niteliğinde sayılmayacağı da söz götürmez.
Yapılacak iş, davacının tespitini istediği sürelerle ilgili olarak bildirge ve bordrolardan davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarda kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, işyeri dosyasını celbetmek, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin SSK veya Çalışma Bakanlığı müfettiş raporları olup olmadığını saptamak, bu tür davaların kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek gereğinde doğrudan soruşturmayı genişletmek, çalışmaların kesintili veya devamlı olup olmadığı üzerinde durmak, çalışma olgusuna yönelik beyyine başlangıcı niteliğinde deliller olup olmadığını araştırmak, icabında komşu işyeri çalışanlarının dahi bilgisine başvurmak ve tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.3.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini