 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1997/156
K. 1997/291
T. 27.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YAŞLILIK AYLIĞIBAĞLANMASI
DÜZELTİLMİŞ YAŞ KAYDI
KARAR ÖZETİ: Sosyal Sigortalar Kurumu'nca yaşlılık aylığı bağlanmasında, doğum tarihlerinde çelişki varsa, ilk kayıt esas alınırsa da, kesinleşmiş mahkeme hükmünün bulunması halinde, birden fazla kayıt söz konusu olamayacağından, hükümdeki yaş esas alınır.
(506 s. SSK. m. 120)
(1587 s. Nüfus K. m. 46)
Davacı, sigortalılık ve tahsis işlemlerinde düzeltilen doğum tarihinin uygulanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, kesinleşmiş mahkeme hükmü ile 1947 olarak belirlenen doğum tarihinin esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Davacı sigortalının 1949 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı bulunduğu, bu kaydın kesinleşmiş yargı hükmü ile 1947 doğumlu olarak düzeltildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında hangi doğum tarihinin esas alınacağı noktasında toplanmaktadır.
Değişik Yargıtay kararlarında da belirlendiği üzere, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 120. maddesinde bahsedilen "ilk kaydın esas alınacağı" hükmüyle güdülen amaç, bir kimsenin birden çok değişik tarihlerle nüfusa kaydedilmiş olması, nüfus kütüğü ile cüzdan arasında uyuşmazlık olması gibi hallerde, ilk kaydın esas alınacağıdır. Yoksa, kesinleşmiş mahkeme hükmü ile değiştirilen doğum tarihinin göz önünde tutulamayacağı değildir. Başka bir anlatımla, kesinleşmiş mahkeme hükmü ile düzeltilmiş yaş kaydı; bu yanlışlığın düzeltilmesi bakımından asıl kabul edilmek gerekir. Böyle durumlarda, birden fazla kaydın varlığından söz edilemez.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, sigortalının yaşlılık aylığı bağlanmasında mahkeme hükmü ile düzeltilmiş doğum tarihinin esas alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.