 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1072
Karar No : 1997/1131
Tarih : 24.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, işe giriş bildirgelerinde ve sigorta sicil dosyasında soyadının Yalman olarak yanlış yazıldığından bahisle Salman olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Enver Aktaş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı sigortalının 1966-1980 yılları arasında kimi sigorta işe giriş bildirgelerinde; gerçek hüviyetinin M. oğlu 1940 doğumlu S.Salman olmasına karşılık, S.Yalman olarak geçtiği, bu durumda sözü edilen bildirge ve buna dayalı çalışmaların kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme ise, dosya içerisinde bulunan ve imza incelemesine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunu esas alarak 1966-1967 yılı dışındaki bildirgelerin ve buna bağlı çalışmaların davacıya ait olmadığını kabul etmiş ve istemi büyük ölçüde yerinde bulmamıştır.
Oysa, dosya içerisindeki bildirge, ücret bordroları, nüfus kaydı, çalışmaları doğrulayan tanık beyanları uyarınca davacı S.Salman'ın sigorta sicil numarasının 4391.... numarada kayıtlı olarak devamlı süre geldiği ve tüm sigortalı çalışmalarında bu numara üzerinden yürütüldüğü, davacı dışında başkaca Afyon ili M.oğlu 1940 doğumlu S.Salman dışında bir kişinin kaydının olmadığı, kimi kayıtlardaki Salman soyadının maddi hatadan kaynaklanarak Yalman olarak geçtiği davacı çalımalarının fiilen gerçekleştiği ücret ödeme bordrolarının da bu durumu doğruladığı, her ne kadar Adli Tıp Kurumu'nunr raporundan kimi imzaların davacıya ait olmadığı bildirilmiş ise de imzaların zaman içerisinde değişebildiği bazı durumlarda sigortalı işçiler yerine işveren yetkililerince imza atılabildiği gözetildiğinde davanın bütünüyle kabulü gerekirken, kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 24.2.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.