 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1049
Karar No : 1997/1067
Tarih : 24.02.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, 1.7.1974-31.5.1983 trihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının geçerli olup, 5274509 sicil sayılı hizmetlerinden sayılması gerektiğiin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Asuman Celkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR : Davacı, dava dilekçesinde açıkladığı limited şirketlerde şirket ortağı ve müdürü olarak 1.7.1974-31.5.1983 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespitini istemiş, istek mahkemece kabul edilmiştir.
Davacının iddia ettiği dönemde muhtelif limited şirketlerde şirket ortağı ve müdürü olarak çalıştığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlşılmaktadır. Hal böyle ounca, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi hükmüne göre, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği, Sosyal Sigortalar Yasası anlamında sigortalı sayılmasına yasaca ve hukukça olanak bulunmadığı açık-seçiktir. Dosya içinde bulunan İstanbul 5. İş Mahkemesi'nin Esas No : 987/186, K:990/743 sayılı dosya içeriğinden davacı tarafından aynı davalı kurum hakkında aynı döneme ait, aynı konuda açılan davanın reddine ilişkin kesinleşen kararın HUMK'un 237. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğinde bulunduğu da açık-seçiktir. Bundan başka hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda, Hukuk Usulü Mahkemeler Kanunu'nun 275. maddesi gereğince bilirkişi düşüncesine başvurulmaması gerektiği de ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O halde davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMSINA, 24.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.