 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/5692
Karar No : 1996/5556
Tarih : 10.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Bülent Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan işçinin herne kadar, 15.5.1993 tarihli sözleşmede kalıpçı olarak işe alındığı ve marangoz olarak çalışırken olayın oluştuğu olgusuna dayanarak bilirkişiler olayı değerlendirmek süratiyle kusur oranını belirlemiş iseler de; davacının davalı şirket ile sözleşme yapmadan önce 1990 yılında 8 ay Suudi Arabistan'da marangoz işlerinde çalıştığı yine davalı şirkete başvurusunda da marangoz olarak sıratını belirttiği ve pasaport örneğinde de mesleğinin marangoz olarak belirlendiği dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bilirkişilerin davacıyı işverenin mesleği ile ilgili olmayan marangoz işinde çalıştırması, nedeniyle tüm kusurun davalı da olduğu hususu dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olmadığı ortadadır.
Yapılacak iş davacının marangoz islerinde de mesleği gereği çalıştığı ve özellikle olaya neden olan daire testeresinin kullanılmasını bildiği gözönünde tutularak yeniden uzman bilirkişiler aracılığıyla kusurun aidiyeti ve oranı konusunda rapor alınmak ve bu rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.