 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/5418
K. 1996/6635
T. 29.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTİHDAM EDENİN SORUMLULUĞU
KUSURSUZ SORUMLULUĞUN KOŞULLARI
KARAR ÖZETİ : Kapıcının başına, komşu inşaattan tuğla düşerek ölmesi durumunda, çalıştığı apartmanın istihdam edenleri, özen ve gözetim ödevini objektif olarak yerine getirmedikleri belirlenmeden kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince tazminatdan sorumlu tutulamazlar.
(818 s. BK. m. 55)
(YİBK., 27.3.1957 gün ve 1/3 s.)
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatı n ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, Leman dışındaki davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Olay günü davalı maliklerin hissedar bulunduğu apartman kapıcısı bulunan Servet'in, bahçede yürürken komşu inşaattan tuğla düşmesi sonucu öldüğü, olayda inşaat yüklenicisinin % 60 oranında kusurlu bulunduğu, % 40 oranında kaçınılmazlığın söz konusu olduğu, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık bu durumda davalıların istihdam eden sıfatı ile sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten, 27.3.1957 gün, 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, BK.nun 55. maddesi uyarınca istihdam edenin sorumluluğu için kendisini veya çalıştırdığı kişinin kurusu koşul değildir. Buradaki sorumluluk "özen ve gözetim ödevinin" objektif olarak yerine getirilmemesinden kaynaklanan kusura dayanmayan bir sorumluluktur. Ne var ki, istihdam edenin sorumluluğu için, istihdam edenle istihdam olunan arasında çalıştırma ve bağımlılık ilişkisinin bulunması, zararın hizmetin ifası sırasında ve hizmetle ilgili olarak oluşması, eylemin hukuka aykırı olması ve eylem ile zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekir.
Somut olayda, zararın üçüncü kişinin kusurlu davranışı ve kaçınılmazlık sonucu oluştuğu, nedensellik bağının kesilmesi nedeniyle giderek yukarıda sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararına dayanılarak istihdam eden durumundaki davalıların sorumluluklarına gidilemeyeceği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle anılan İçtihadı Birleştirme Kararına yanlış anlam verilerek maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddi yerine, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 29.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.