 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4796
Karar No : 1996/4730
Tarih : 18.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10.10.1988-31.5.1993 tarihleri arasında aylık net 1.500.000 TL. ücretle çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hüküm, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
Davacı, 10.10.1988-31.5.1993 yıllarına ilişkin davalıya ait işyerinde hizmet aktine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir. İstek, tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgesine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmı olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmaların işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerinde itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak bildirge ve bordrolardan davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarda kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve Ankara 6.İş Mahkemesinin 1993/456 esas 1994/574 karar sayılı dosyasındaki delillerle de dayanılmak suretiyle eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.