 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/4172
K. 1996/4236
T. 11.7.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK
(Koşulları)
KARAR ÖZETİ : Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için, diğer koşulları taşıyan kişinin, işveren tarafından süresinde, yöntemince Kurum'a verilen işe giriş bildirgesi tescil niteliğinde sayılacağından, tanık beyanları da bildirge tarihinde çalıştığını doğruladığından, isteğe bağlı sigortalılık iptal edilemez.
(506 s. SSK. m. 60, 85)
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde sigortalı olarak 1.7.1991 tarihinden itibaren 30 gün çalıştığının tesbiti ile isteğe bağlı sigortalılığının geçerli sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, hukuki nitelikçe 1.7.1991 tarihinde 506 sayılı Kanuna göre, tescil edilmiş olduğunun ve 1.9.1991 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı bulunduğunun saptanması ile, isteğe bağlı sigortalılığının iptaline yönelik Kurum işlemin iptali istemine ilişkindir. Davacının, 1.7.1991 tarihinde işyerine girdiğine ilişkin sigortalı işe giriş bildirgesinin, işveren tarafından yöntemince Kuruma verildiği ve 2.8.1991 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olmak için Kuruma başvurduğu, isteği Kurumca kabul edilerek 1.9.1991 tarihinde isteğe bağlı sigortalı kabul edilerek, primlerini ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacının müracaat tarihinden önce 506 sayılı Kanuna göre tescil edilmiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Yasanın 85. maddesine göre, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için; a) isteğe bağlı olarak devam edeceğini belirten bir yazı ile Kurum'a müracaatta bulunmak, b) müracaat tarihinden önce 506 sayılı Kanuna göre tescil edilmiş olmak, c) herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmamak ve buralarda kendi çalışmalarından dolayı aylık bağlanmamış olmak, d) her yıl için 360 gün malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şarttır.
Somut olayda, davacının, 85. maddenin (b) bendinde öngörülen koşul hariç, diğer koşula da sahip olduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık, 1.7.1991 tarihli işe giriş bildirgesinin, tescil niteliğinde sayılıp sayılmayacağı giderek, davacının (b) bendinde öngörülen koşula sahip olup olmadığı noktasındadır.
Bilindiği gibi, sigortalılar eylemli olarak işyerinde çalışmaya başladıkları andan itibaren sigortalı sayılır ve işveren tarafından Kurum'a verilen işe giriş bildirgesi ile sigortalılıkları tescil edilmiş olur. Öte yandan, sigortalı işe giriş bildirgesi, tanık beyanları olmasa dahi sigortalının işyerinde eylemli olarak bir gün çalıştığının karinesidir. Davacı için müracaat tarihinden önce, işveren tarafından süresinde yöntemince Kuruma 1.7.1991 tarihli sigortalı işe giriş bildirgesi verildiğine göre, davacının (b) bendinde öngörülen koşullara sahip olduğu açık-seçiktir. Bundan başka, yargılama aşamasında dinlenen tanıklar da, davacının 1.7.1991 tarihinde işyerinde çalıştığını da açıkca belirtmişlerdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.7.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.