 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/3337
K. 1996/3594
T. 17.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMETLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ DAVASI
DAVANIN SOSYAL SİGORTALAR KURUMU'NA İHBARI
KARAR ÖZETİ : Zorunlu Bağ-Kur sigortalısına yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra; Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında çalışmaya başlayarak, hizmetlerin birleştirilmesini istemesi halinde; Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlılık aylığı bağlanmasını isteyeceğinden, dava, sadece Bağ-Kur taraf gösterilerek çözümlenemez.
Dava, Sosyal Sigortalar Kurumu 'na yöneltildikten sonra, hizmetlerin birleştirilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır.
(506 s. SSK. m. 60, 131)
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 59)
(2829 s. HBK. m. 8/1)
Davacı, Bağ-Kur'dan aldığı emekli aylıklarının farkları ile birlikte geri ödenmesi şartı ile Bağ-Kur hizmet süresinin S.S. Kurumu hizmetleri ile birleştirilmesine' ve bunu önleyen Bağ-Kur işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, hukuki nitelikçe, Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olarak geçen hizmet süresi ile, 506 sayılı Yasa anlamında geçen sigortalı hizmet süresinin birleştirilmesi suretiyle son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde hizmet süresi fazla olan Sosyal Sigortalar Kurumu'nca aylık bağlanması gerektiğinin tesbiti, Bağ-Kur işleminin iptali ve sataşmanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının, 28.12.1972 ila 6.5.1985 tarihine kadar Bağ-Kur zorunlu sigortalı olduğu, 1.6.1985 tarihinde, Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı bağlandığı, 1.3.1991 tarihinden 31.12.1994 tarihine kadar 506 sayılı Yasa anlamında sigortalı olduğu giderek 2829 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasını istediğine göre, verilecek kararın Sosyal Sigortalar Kurumu'nun hak alanını doğrudan etkilediği ortadadır. Hal böyle olunca, davanın Sosyal Sigortalar Kurumuna yöntemince yöneltilmesi gerektiği açık seçiktir.
Yapılacak iş, davayı yöntemince, Sosyal Sigortalar Kurumuna yöneltmek göstereceği delilleri toplamak ve özellikle davacının Bağ-Kur'dan emekli olduğu göz önünde tutularak 2829 sayılı Yasanın 4 ve 8/1. maddenin öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşip, gerçekleşmediği dosyadaki bilgi ve belgeler nazara alınarak tartışılmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın salt Bağ-Kurun huzuru ile davanın yürütülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
o halde, davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 17.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.