 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/3281
K. 1996/5643
T. 14.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ARACILIĞI
ARACILIĞIN KOŞULLARI
ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU
KARAR ÖZETİ : Aracının aldığı iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre, ayrı ve bağımsız bir nitelik taşıyorsa; işveren, üçüncü kişinin aracılığı nedeniyle doğan ödevlerden sorumlu tutulamaz.
(506 s. SSK. m. 87)
Davacı, Kurumun 28.12.1993 tarih ve 273229 sayılı yazısı ile tebliğ edilen borçtan sorumlu olmadığının ve müteahhit firmanın taşaron sıfatını taşımadığının tesbitiyle, Kurumun mezkur kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalının tüm; davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, dava dışı C...... İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile yaptığı sözleşmeye dayalı olarak adı geçen şirkette çalışan sigortalıların toplam 241.433.884 TL. tutarındaki prim borcu ve gecikme zammının davalı Kurumca istenilmesi üzerine borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 87. maddesinde, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir. Maddeye göre, aracıdan söz edilmek için, aracının aldığı işin, işverenin asıl işinin veya bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi olmalıdır. Her halde asıl işverene ait belirli işte onun bir bölümünü meydana getirecek biçimde bağlantılı olmayan işte sigortalı çalıştıran kimse aracı olarak kabul edilemez. Başka bir anlatımla, işverenden alınan iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşımaktaysa özellikle alınan işin görüldüğü yer ayrı ve bağımsız bir işyeri olarak değerlendirilecek nitelikte işe, işi alan kimse aracı değil iş verendir.
Somut olayda, davacı ile C........ Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşme (Tüpraş Eğitim ve Dinlenme Tesisleri Hizmet İşlerine) ilişkindir.
Asıl işverenden alınan eğitim ve dinlenme kampı tesisi hizmet işlerinin yapıldığı yerin, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız nitelikte işyeri olduğu, bu bakımdan asıl işverenin yürüttüğü bir işin bir kesimi, giderek bir bölümü veya eklentilerinin bir kesimi olmadığı, bağımsız bir nitelikte olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 87. maddesinin öngördüğü koşulların somut olayda oluşmadığı ortadadır. Öyleyse, davacının isteminin kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.