 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/2962
K. 1996/3775
T. 24.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SİGORTALININ EMEKLİLİGİ
ONSEKİZ YAŞINDAN ÖNCEKİ SİGORTALILIK
KARAR ÖZETİ: 1.4.1981 tarihinden önce, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanların, onsekiz yaşından önceki sigortalılık sürüleri de gözönüne alınarak emeklilik işlemleri yapılmalıdır.
(506 s. SSK. m. 60/A-G, geçici m. 54)
Davacı; 3201 sayılı Yasadan yararlanması gerektiğinin tesbiti ile, Kurum sataşmasının önlenmesine, emeklilik hakkının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava; yurt dışında onsekiz yaşından küçük olarak yapılan sigortalı çalışmaların dikkate alınarak, yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine ve Kurum sataşmasının önlenmesine ilişkin olup, yasal dayanağı 3201 sayılı Yasa ile 506 sayılı Yasanın 60. ve geçici 54. maddesidir.
Davacı; 1.3.1955 doğumlu olup, İİK işe giriş tarihi 28.7.1970'dir. 506 sayılı Yasanın 60/A-c maddesi hükmü gereği, 29.7.1995 tarihi itibariyle, 5.000 çalışma günü ve 25 yıl sigortalılık süresi dolduğundan yaşlılık aylığına hak kazanmıştır. Mahkemece, 506 sayılı Yasanın 60. maddesinin G fıkrası dayanak gösterilerek, yurt dışında onsekiz yaşından önceki çalışmalara ilişkin sigortalılık süresinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar Verilmiş ise de, olayda uygulanması gereken 506 sayılı Yasaya, 2564 sayılı Yasa ile eklenen geçici 54. maddeye göre, 1.4.1981 tarihinden önce malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60. maddesinin G fıkrası hükmü uygulanamayacağından davanın kabulü gerekirken, reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.