Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/199
K. 1996/352
T. 30.1.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
BAĞ-KUR ÜYELİGİ KOŞULLARI
ZORUNLU BAĞ-KUR ÜYELİĞİ
 
KARAR ÖZETİ: Ticari şirket ortakları zorunlu Bağ-Kur üyesi sayıldıklarından, limited şirket ortağı hizmet aktine davalı olarak çalışmaya başlasa bile, şirketle ilişkisi kesilmediği sürece Bağ-Kur sigortalılığı sona ermez.
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 24/a, 25/g)
(506 s. SSK. m. 3-1/F)
 
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 1.3.1978 tarihinde sona erdiğinin ve bu tarihten itibaren de SSK. sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
 
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Dava, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının, hizmet aktine davalı olarak çalışmaya başladığı 1.3.1978 tarihinden itibaren sona erdiğinin tesbiti istemine ilişkindir.
 
Davacının, M.... Limited Şirketin ortağı olması nedeniyle 1.10.1972 tarihinde Bağ-Kur'a kayıt ve tescilinin yapıldığı ve bu tarihten itibaren zorunlu Bağ-Kur üyesi olarak primlerinin ödendiği, 1.5.1978 tarihinden itibaren B  M    Limited Şirketi'ne ait işyerinde sigortalı olarak çalışmaya başladığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, Limited Şirketin ortağı bulunan ve bu nedenle zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının, hizmet akdine davalı olarak çalışmaya başladığı tarihten itibaren, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının sona erip ermeyeceği noktasında toplanmaktadır.
 
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasanın değişik 24. maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılanlar iki gruba ayrılmıştır.
 
1. grup sigortalılar; 24. maddenin (a) bendinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen sigortalılar, ikinci grup sigortalılar ise; b, c, d, e, f, g, bentlerinde sınırlı olarak belirtilen şirket ortağı olan sigortalılardır. Hiç kuşkusuz, bir kimsenin sigortalı sayılması için ön koşul yukarıdaki bentlerin öngördüğü koşullara sahip olma ile mümkündür. Sigortalı olma ön koşullarının (a) bendi ile diğer bentler arasında belirgin farklılıklar gösterdiği madde içeriğinden anlaşılmaktadır.
 
Şöyleki, 24. maddenin (a) bendi dışında kalan b, c, d, e, f, g, bentlerde belirtilen sigortalılardan sayılmak için ön koşul, b, c, d, e, f, g, bentlerde sayılan şirketler "ortağı" olmak yeterlidir. Başka bir anlatımla, şirket ortakları zorunlu Bağ-Kur üyesi olması için 24. maddenin (a) bendinin öngördüğü koşullara sahip olmaları zorunlu değildir.
 
Öte yandan, aynı Yasanın değişik 25. maddesinin (d) bendinde; şirketlerle ilgisi kalmayanların çalışmalarına son verdikleri veya ilgilerinin kesildiği tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği hükmü öngörülmüştür. Oysa, davacının Limited Şirketin ortağı olduğu, şirketle ilgisini kesmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği, giderek 506 sayılı Yasanın 3-lİF maddesinin varlığı karşısında, Sosyal Sigortalar Kanunu anlamında sigortalı sayılmasına da yasaca ve hukukça olanak olmadığı açık-seçiktir. Bundan başka, 1479 sayılı Yasanın 25. maddesine, 3396 sayılı Kanunun 2. maddesi ile eklenen (g) bendinin 24. maddenin (a) bendinde sayılan sigortalıları kapsadığı (b) ve ondan sonra gelen bentlerde sayılan sigortalıları kapsamadığı madde ile ilgili gerekçenin incelenmesinde anlaşılmaktadır. Zira, madde gerekçesinde aynen; "...dernek veya oda kayıtları devam eden gelir vergisi ile ilgili kaydı bulunmayan şoför, tabip, esnaf, eczacı gibi meslek mensuplarının hizmet akdi ile çalıştıkları süreler için Bağ-Kur sigortalısı olamayacağı" hükmünün getirildiği açıkca belirtilmiştir.
 
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
 
O halde, davalıların' bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
SONUÇ Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 30.1.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini