 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1996/1578
K. 1996/1587
T. 21.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KURUMCA KARŞILANMAYAN ZARAR
KESİN ÖNELİN KOŞULLARI
KARAR ÖZETİ Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi için, işveren aleyhine dava açılması durumunda; olayın iş kazası sayılması ve meslekte kazanma güç kayıp oranının saptanması ve buna bağlı olarak Kurumdan gelir bağlanması için dava açma öneli verilmeden, bu işlemlerin ayrıntılı şekilde belirtilmediği önel kesin önel sayılarak yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir.
(506 s. SSK. m. 26)
(818 s. BK. m. 41, 46)
(1086 s. HUMK. m. 159, 163)
Davacı; iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme; ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, bu tür uyuşmazlıklarda, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, sigortalının meslekte kazanma güç kayıp oranı ve bu orana göre, Kurum tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin araştırılıp saptanması gerektiği -söz götürmez Oysa, mahkemece, açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapmaksızın ve özellikle, resen ve taraflarca yapılacak işlemler yönünden bir ayı rıma gidilmeden kesin önele davacının uymadığından söz ederek, yargılamanın sonuçlandırıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan, 3.10.1995 günlü oturumda verilen önelin de, kesin önel niteliğinde olduğu söylenemez. Zira, kesin önelden söz edilebilmesi için, ara kararında taraflarca yapılması gereken işler ayrıntılı bir şekilde belirlendikten sonra, ara kararının yerine getirilmemesi durumunda ne gibi işlem yapılacağı da taraflara yöntemince duyurulması gerektiği de Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri gereğidir. Somut olayda, 3.10.1995 günlü oturumda verilen kesin önelin yukarıda açıklanan koşulları içermediği açık - seçiktir.
Yapılacak iş, davanın niteliği göz önünde tutularak davacıya; olayın iş kazası sayılması ve meslekte kazanma güç kayıp oranının saptanması ve buna bağlı olarak Kurumdan gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine dava açması için önel verilmek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.