 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1995/921
K. 1995/553
T. 14.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SOSYAL SİGORTALAR KURUMU
Ü EMEKLİLİĞİ
NORMAL GÖSTERGE SİSTEMİ
ÜST GÖSTERGE SİSTEMİ
SOSYAL SİGORTALAR KURUMUNA DEVREDİLEN EMEKLİ
Ü SANDIKLARI
KARAR ÖZETİ: Hizmet 8üreleri ve emeklilik hakları, SSK ya devredilen Askeri Fabrikalar Tekaüt ve Muavenet Sandığı üyelerinin emeklilik işlemlerinde, önceden uygulanan "normal gösterge sistemi" terkedilerek, "üst gösterge sistemi"ne geçildiğinden, bu sisteme göre;
- "Üst gösterge tablosunun oluşturulması,
- Sigortalı yönünden şahsileştirme işlemine geçilmesi,
- Üst gösterge tavanından aylık bağlanacaklar için % 50, diğerleri için, Bakanlar Kurulu'nun o yıl saptadığı oran esas alınarak ve ayrıca 25 yılı aşan her yıl için %1 artırılarak gelir bağlanması, gerekmektedir.
Bu uygulama, önceki uygulamaya göre, hak sahibi lehinedir.
Buna rağmen, hem "üst gösterge sistemi" nı esas almak, hem de, önceden uygulanan %70 oranını kabul etmek, çelişki ve haksızlıktır.
(991 s. SDK. km. 1/1,2)
(506 s. SSK. ek m. 211B(c), 221c, 23,3511,2)
Davacı, Kurumca yanlış oran üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığını öne sürerek işlemin iptali ile tahsis tarihi itibariyle %70 oran ve %1 artırımlara, belirlenecek orana göre, maaş bağlanması gerektiğinin tesbiti ile noksan ödenen emekli aylığı fırkanı mahsuben 10.000.000 TL. alacağın tahsilini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 991 sayılı Yasa ile Sosyal Sigortalar Kurumu'na devredilen ve kendisine üst göstergeden aylık bağlanacak 3575 sayılı Yasaya tabi bir sigortalının yaşlılık aylığına esas aylık bağlama oranının ne olacağı hakkındadır. Kurum bu oranın üst gösterge tablosunun tavan göstergesine göre hesaplanacak aylıklarda %50, üst gösterge tablosu tavan göstergesi ile gösterge tablosu tavan göstergesi arasındaki dereceler için de Bakanlar Kurulunca saptanacak oran olması gerektiğini belirtmiş ve ayrıca geçmiş hizmetleri karşılığı 25 yılı aşan her yı1 için %1 arttırılmak suretiyle %59.21 olduğunu ileri sürmüş, mahkeme ise, %70 oranını esas alarak sonuca ulaşmıştır.
Mahkemenin bu kabulü, üst göstergeden kendilerine yaşlılık aylığı bağlanacak sigortalılar yönünden 3395 sayılı Yasa ile getirilen yasal sisteme aykırı düşmekte, Kurumun uyguladığı yöntem ise yasanın öngördüğü sisteme tamamen uygun bulmaktadır.
Gerçekten; 20.6.1987 günlü, 3395 sayılı Yasa, Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi sigortalılar için, yaşlılık aylığı veya gelir alanlar yönünden, yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar yürürlükte olan sistemi yeniden düzenlemiş, 1400'e kadar olan normal gösterge sistemini muhafaza etmekle birlikte, 6400'e kadar üst gösterge sistemini kabul etmiştir. Yeni "üst gösterge sistemi" normal sisteme göre, aylıkları yaklaşık dört katına kadar artırmak imkanı getirmiştir. Yasa, getirmiş olduğu bu yeni "üst gösterge sisteminden" yararlanma koşullarını, aylık bağlama yöntemi ve aylık oranları da en ayrıntılı şekilde yeniden göstermiştir. "Üst gösterge sistemi" bir bütünlük halinde ortaya çıkmıştır. Bu nedenle sistemi, bu çerçeve içerisinde uygulanmak zorunluluğu vardır.
Yeni üst gösterge sisteminde ve 991 sayılı Yasa ile devredilen sandık mensuplarına yaşlılık aylığı üç aşamalı bir işlemle bağlanmaktadır. Yasa bu işlemleri şu şekilde düzenlemiştir:
1. Aşama: 991 sayılı Yasayla devredilen bir sandık mensuplarına yaşlılık aylığı bağlama yönünden yapılan ilk işlem; 506 sayılı Yasanın ek madde 21 İB(c) bendinde gösterildiği biçimde "üst gösterge tablosu"nu oluşturmaktadır. Bu tablonun tavanını, en yüksek (üst) gösterge esas alınarak hesaplanacak azami günlük kazancın yıllık tutarı, tabanını'da, normal gösterge tablosunun tavanı üzerinden hesaplanarak günlük kazancın yıllık tutarı oluşturur. Tavan ve taban yıllık kazançlar bulunduktan sonra, anılan yasa maddesinin (d) bendine göre, gösterge ve kademeler bulunur ve sıralanır. Böylece bulunan tablo üst gösterge tablosunu meydana getirir ve üst gösterge tablosundan kendilerine aylık bağlanacaklar, bu tabloya göre belirlenir.
2. Aşama: Tablo oluşturulduktan sonra, ikinci aşamada; sigortalı yönünden, şahsileştirme işlemine geçilir. Bu işlemin nasıl yapılacağı ise, ek madde 22(c) bendinde gösterilmiştir, buna göre, sigortalının aylığa esas kazancının yıllık tutarı hesaplanır. Bulunan yıllık kazanç tutarının, yukarıda gösterilen tabloda karşılığı gösterge bulunur. Böylece sigortalının üst gösterge tablosunda, 1700-6400 arasında yer alan yeni üst göstergesi saptanır. Bulunan gösterge rakamı cari kat sayı ile çarpılarak gelir ve aylığa esas rakam ortaya çıkar (ek madde 23).
3. Aşama: Ne var ki, bulunan rakam, doğrudan sigortalı veya hak sahibinin gelir veya aylığı değildir. Aylık bağlama oranının da uygulanması zorunludur. Ek madde 35, bu oranı kendilerine "üst gösterge tablosu"nun tavanından gelir bağlanacaklar .için %50 kabul etmiştir. Gene yanı madde 2. fıkrasında tavanla taban arasında, "üst göstergeden" kendisine aylık bağlanacaklar yönünden uygulanacak aylık bağlama oranının belirleme yetkisini Bakanlar Kurulu'na bırakmıştır. Bu durumda, eğer bir sigortalıya üst gösterge tablosunun tavanından aylık bağlanacaksa, oran; %50, aynı tablonun diğer göstergelerinden aylık bağlanacaksa, oran, Bakanlar Kurulu'nun o yıl için saptamış olduğu oran esas alınacaktır. Ancak, iş bununla da bitmeyecek, sözü edilen maddenin son fıkrasında belirtilen biçimde, bu oranın artırılması veya eksiltilmesi yapılacak sonuç olarak, kesin oran belirlenecektir.
Dava konusu olayda, uyuşmazlık, işte bu oranın saptanmasına yönelik olarak ortaya çıkmıştır. Mahkeme bu oranı, %70 olarak esas almakta ve buna artırım ve eksiltmeyi uygulamak gerektiğini kabul etmektedir. Oysa, "üst gösterge tablo" sisteminden önce uygulanan bu oranı kabul etmek artık mümkün değildir. Zira, yukarıda açıklandığı gibi "üst gösterge tablo" sistemi, eski sistemi tamamen değiştirmiş, 991 sayılı Yasa ile devredilen sandık mensupları yönünden bütünüyle yeni ve farklı bir düzen getirmiştir. Bu sistemi ,bundan yararlananlar için olduğu gibi uygulamak yasal zorunluluktur. Hem üst gösterge tablosunu esas almak, hem de, eski sistemin %70 oranını kabuletmek, büyük bir çelişki ve haksızlık ortaya çıkarır. Kurum, yasanın öngördüğü sistemi aynen uygulamış ve üst gösterge tablosundan aylık bağlanan sigortalıya uygulanarak aylık bağlama oranın; ferdileştirme yaparak saptamıştır.
Mahkemenin, belirtilen maddi ve hukuksal olguları dikkate almadan ve yasal dayanağını ortaya koymadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz işlemi kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 14.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.