Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1995/6717
K. 1995/6661
T. 9.11.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
PRİMLERİN SÜRESİNDE ÖDENMEMESİ
BORÇLANMA İŞLEMİNİN İPTALİ
  İYİNİYET
 
ÖZET Davalı Bağ-Kur tarafından davacı ya gönderilen borçlanma ile ilgili yazıda; borcun iki yıllık süre içinde ödenmemesi durumunda, yaptırımın ne olacağı bildirilmemiş olduğu takdirde, borçlanma ile ilgili primlerin süresinde ödenmediğinden bahisle borçlanma işleminin iptal edilmesi, MK.nun 2. maddesinde yazılı evrensel nitelikteki afaki iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz.
(1479 s. Bağ-Kur K. ek geçici m. 13)
(743 s. MK. m. 2)
 
Davacı, borçlanmasını geçersiz sayan Kurum işleminin iptaline ve borçlanmanın geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
 
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
 
Dava, 1479 sayılı Kanuna, 2654 sayılı Kanunla ilave edilen ek geçici 13. maddesi gereğince yapılan borçlanmanın geçerli sayılması ile Kurum sataşmasının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacının, ek geçici 13. maddeden yararlanmak için süresinde Kuruma başvurduğu, borçlanma istemi kabul edildiği ve borçlanma ile ilgili 50.000.- TL. hariç 19.768.- TL. primi süresinde ödediği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, borçlanma ile ilgili primlerin iki yıllık süre içinde ödenmemesi halinde, borçlanmanın geçerli sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı adına çıkarılan 14.3.1983 gün, 6915 sayılı borç yazısında, 69.768.- TL.yi (20.4.1982 - 20.4.1984) tarihleri arasında ödenmesinin istendiği, davacının 19.768.- TL.'yi süresinde ödediği, 50.000.- TL.nin de ödendiğine ilişkin makbuzun da dosyada olduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan, davalı Bağ-Kurun Anayasadan kaynaklanan Sosyal Güvenlik ödevinin zorunlu sonucu olan uyarı görevini yapmadığı, başka bir anlatımla, borçlanma ile ilgili yazıda; borcunu iki yıllık süre içinde ödememesi durumunda yaptırımın ne olacağını bildirmemiştir. Hal böyle olunca, borçlanma ile ilgili primlerin süresinde ödenmediğinden bahisle borçlanma işleminin iptal edilmesi Medeni Kanunun 2. maddesinin öngördüğü evrensel nitelikteki afaki iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı açık seçiktir.
 
Bundan başka, yukarıda sözü geçen yasanın öngördüğü iki yıllık sürenin başlangıcı da; Kurumun sigortalıya hak ve yükümlülüğünü bildiren yazıyı tebliğ ettiği tarihten başlayacağı da Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
 
Oysa, 14.3.1983 gün, 6915 sayılı yazının davacıya tebliğine ait tebellüğ mazbatası dosyada bulunmamaktadır. Bütün bunlardan başka, 14.3.1985 gün ve 3165 sayılı Kanunun 24. maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen ek geçici 16. maddeye göre de, ek geçici 13. maddede öngörülen sürelerin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı da açıktır.
 
Yapılacak iş, dosya arasında mevcut Türkiye Halk Bankası A. Şirketine ait 50.000.- TL. ödeme ile ilgili dekontun gerçekten ödenip, ödenmediği, banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile araştırma yapılmak, ödemenin varlığı halinde süre koşulu aranmaksızın davayı kabul etmek, ödemenin mevcut olmadığının saptanması durumunda ödeme yapılan miktara isabet eden sürenin (Kısmi borçlanmanın) kabulüne karar vermekten ibarettir.
 
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
 
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
 
Sonuç Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 9.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini