 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1995/5310
K. 1995/5548
T. 12.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMET TESBİTİNİN KOŞULLARI
KARAR ÖZETİ: Tescil edilmeyen hizmetlerin tesbiti davalarında; tesbiti istenen ilişkinin hizmet akdine dayanması, iş ediminin; işverene ait işyerinde, onun denetim ve gözetimi altında, zaman ve bağımlılık unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde geçmesi zorunludur.
"Hastane bina ve tesislerini yaptırma koruma derneği" tüzüğünde belirtilen işleri yapan işçi ile dernek arasında hizmet ilişkisinin olduğu kabul edilmelidir.
(1475 s. İş K. m. 1)
(506 s. SSK. m. 79/8)
Davacı, 1.1.1982 tarihinden beri davalıya ait işyerinde hizmet aktine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, 1.1.1982 tarihinden beri davalıya ait işyerinde hizmet aktine dayalı olarak geçen ve kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerin tesbiti istemine ilişkindir. Davacının, B Devlet Hastanesi santralında operatör olarak çalıştığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, B Devlet Hastanesi koruma Derneği ile davacı arasındaki ilişkinin hizmet akti niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesine göre, geçmiş hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi için; iş ilişkisinin 506 sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince hizmet aktine dayanması ve yapılan işin aynı Yasanın 3. madde kapsamında bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, geçmiş hizmetlerin sigortalı olarak değerlendirilmesi için; iş görme ediminin, işverene ait işyerinde onun denetim ve gözetimi altında zaman ve bağımlılık unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde geçmesi zorunludur. Somut olayda, hastaneyi işleten, bakım ve onarımını yapanın davacıya ücretini verenin davalı koruma derneği olduğu dosya arasında mevcut
" Devlet Hastanesi Bina ve Tesislerini Yaptırma koruma Derneği" Tüzüğünün incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, koruma derneği tüzüğünün 2. maddesinin a,b,c ve ardından gelen fıkralar gereğince anılan bentlerde belirtilen işlerin yapılması nedeniyle işveren olduğu giderek sözkonusu fıkralarda sayılan işyerlerinde çalışan sigortalılarla koruma derneği arasında hizmet akti ilişkisinin mevcut olduğu açık-seçiktir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.