 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1995/4931
K. 1995/7107
T. 28.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖLÇÜMLEMENİN İPTALİ DAVASI
ÖLÇÜMLEMENİN KESİNLEŞMESİ
İTİRAZ EDİLMEKSİZİN DAVA AÇILMASI
ÖZET Resen tahakkuk ettirilen prim borçları için itiraz komisyonuna gidilmemişse, ölçümleme idari aşamada kesinleştiğinden, İş Mahkemesinde iptal davası açılamaz.
(4792 s. İSKK. m. 6)
(506 s. SSK. m. 79)
Davacı, Adapazarı S.S. Kurumu'nun 22.12.1994 tarih ve 074073 sayılı yazısı ile çıkartılan prim borcunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, nitelikçe Kurum Ünitesi İtiraz Komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 3917 sayılı Yasanın 4. maddesiyle değişik 4792 sayılı Kanunun 6. maddesinin son fıkrasıdır. Anılan maddede; Kurumca resen tahakkuk ettirilerek tebliğ edilen prim borçlarına karşı işveren, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum'ca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir hükmü öngörülmüştür. Somut olayda, davacıya Kurumca resen tahakkuk ettirilen prim borcunu içeren 21 .12.1994 gün, 74073 sayılı yazı 30.12.1994 tarihinde tebliğ edildiği işveren, Kurum Ünitesi İtiraz Komisyonuna itiraz etmeksizin doğrudan mahkemeye başvurduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, davacının sözü geçen maddenin öngördüğü prosedüre uymadığı, giderek ölçümlemenin idari aşamada kesinleştiği açık-seçiktir.
Hal böyle olunca, yöntemine uygun ve süresinde Kurum Ünitesi İtiraz Komisyonu kararının iptaline yönelik bir davanın açılmadığı ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 28.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.