 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E. 1995/4928
K. 1995/7106
T. 20.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖLÇÜMLEMENİN İPTALİ DAVASI
SİGORTA MÜFETTİŞLERİ RAPORU
PRİM BORÇLARININ HESAPLANMASI
İTİRAZ KOMİSYONU KARARININ İPTALİ
ÖZET Prim borcuyla ilgili itiraz komisyonu kararının iptali davalarında, Sosyal Sigorta Kurumu müfettişlerinin, sigorta primleri hesabına esas tutulacak kazançlar toplamını belirlerken; işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzeri işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları nazara alıp almadıkları belirlenmelidir.
(4792 s. İSKK. m. 6)
(506 s. SSK. m. 79)
Davacı, davalı Kurum tarafından tahakkuk edinilen toplam 58.570.342.-TL. prim borcunun ve buna ilişkin 24.11.1994 gün, 5 nolu itiraz komisyonu kararının iptali gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Dava, nitelikçe Kurum ünitesi itiraz komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı, belirgin olarak 3917 sayılı Yasanın 4. maddesiyle değişik 4792 sayılı Kanunun 6. maddesinin son fıkrasıdır. Anılan maddede; sigorta müfettişleri işverenin Kurum'a emsaline veya yapılan işin nitelik ve kapsamına göre, işin yürütümü için gerekli olan sigortalı sayısını, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunu saptamaları halinde, sigorta primleri hesabına esas tutulacak kazançlar toplamı, sigorta müfettişi raporuna dayanılarak, Kurum'ca re'sen hesaplanır. İşin yürütümü için, gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak, sigorta müfettişince saptanır hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, ölçümlemenin konusu özel bina inşaatının 30.9.1994 tarihinde bittiği 5.10.1994 gün, 271/105 sayılı müfettiş raporu esas alınarak sigorta primleri hesabına esas tutulacak kazançlar toplamının Kurum'ca re'sen hesaplandığı dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan, 3917 sayılı Yasanın 8.12.1993 tarihinde yürürlüğe girdiği, aynı Yasanın 8. maddesinin açık hükmü gereğidir. Hal böyle olunca, dava konusu olaya 3917 sayılı Yasanın 4. maddesiyle değişik, 4792 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanması gerektiği açık-seçiktir.
Yapılacak iş, davalı Kurumun, sigorta primleri hesabına esas tutulacak kazançlar toplamının hesaplanmasında; yukarıda sözü geçen Yasanın 6. maddesinde öngörülen yöntemi izlemek suretiyle belirleyip, belirlemediğini saptamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz bilirkişi düşüncesine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
o halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 20.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.