 |
T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi
E:1995/3065
K:1995/2890
T:30.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Davacı, 3.4.1992-30.10.1993 tarihleri arasında geçen ve davalı kurumca geçersiz sayılan hizmetlerinin geçerli olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir .
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Asuman C... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Bu tür hizmet tesbitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icabettiği, Yargıtayın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/8. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmasının konusu, sürekli kesintili mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar ve özellikle, Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilen dönem bordrolarındaki tanıklar dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli, çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeli ve ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı gözönünde tutulmalıdır.
Öte yandan , sigorta müfettişinin 24.12.1994 tarihli tutanağında, iş yeri kayıtları ile diğer belgelerin birbirini tutmadığı belirtildiğinden, bu yönde aksine delillerde toplanmalıdır.
Yukarıda açıklanan hususlar, yeterli ve gerekli bir araştırmayla ve deliller hep birlikte değerlendirilerek aydınlığa kavuşturulduktan sonra o çalışmanın sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı,ya da ne zaman bu niteliğe kavuştuğu yönü üzerinde durulmalı ve çalışmayı kapsama alan yasanın yürürlük tarihinden sonraki dönem için hizmetin tespitine karar verilmelidir.
Söz konusu fiili ve hukuki gerçekler ve özellikle 506 sayılı Kanunun m:79/8,2-9 hükümleri dikkate alınmadan, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.