 |
T.C
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/7341
K: 2004/7159
T: 02.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DEVLET ORMANLARININ İŞGALİ
- KADASTRO TESPİTİ
3402 s. KadastroK/30
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında Halıdere Köyü 1656, 1657, 1658, 1659 ve 1660 parsel sayılı taşınmazlar, kestanelik ve tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ve dava dışı şahıslar adlarına tesbit edilmiştir. Davacı Osman Gönül mirasçıları, taşınmazların kendilerine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Ancak, daha sonra diğer parseller hakkında davalarından vazgeçerek, davaya 1657 parselin kendi murisleri Osman Gönül'e ait olduğu ve adlarına tescili iddiasıyla devam etmişlerdir. Mahkemece, davacıların 1657 parselle ilgili davasının kabulüne, taşınmazın Osman Gönül mirasçıları adına tapuya tesciline, 1656, 1658, 1659 ve 1660 nolu parsellerle ilgili davacıların davadan feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Tesbit tarihinden sonra 01.11.1988 tarihinde yapılıp 31.03.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasanın değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli 1656, 1658, 1659 ve 1660 parseller hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, 1657 parselin ise, davacılar adma tesciline karar verilmiş ise de, çekişmeli parsellerin daha önce davacı kişiler ile Orman Yönetimi arasında 1965 yılında Tapulama Mahkemesinin kararı ile orman olmaları nedeniyle tespit harici bırakılmalarına karar verildiği, ancak dava dosyaları bulunamadığından kararların kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığı, tapuda malik haneleri açık kalması nedeniyle dava açıldığı ve kadastro müdürlüğünce yeniden bu parseller hakkında 2001 yılında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Çekişmeli parsellerin 05.04.1965 tarihli kararlarla orman olmaları nedeniyle tespit harici bırakıldığına göre, kararlar kesinleşmiş olsa dahi o tarihte yürürlükte bulunan yasal nedenlerle tapuya tescil edilmemeleri doğaldır. 1965 yılında karara bağlanan Tapulama Mahkemesi kararlarının, aradan geçen 30 yılı aşkın sürede kesinleşmemiş olması düşünülemez. Çekişmeli 1658 ve 1660 numaralı parsellerin halen orman ağacı olan kestaneliklerle kaplı olduğu, 2000 yılında yapılan keşiflerde belirlenmiştir ve orman bilirkişi raporuna göre memleket haritasında da birbirine komşu olan çekişmeli 1656, 1657, 1658, 1659 ve 1660 sayılı parsellerin dört tarafı orman niteliğindeki taşınmazlarla çevreli olduğu görülmektedir. Hazine vekilinin 13.10.1998 günlü dilekçesinde ekli tahsisli taşınmazların mahalli tespit ve tescil tutanağında davaya konu 1658 ve 1660 sayılı parsellerin de içinde bulunduğu toplam 6.319.545 m2 yüzölçümlü sahanın 2212 parsel sayısı verilerek birleştirildiği ve Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 12.07.1995 gün ve 12/3121-72468/24908 sayılı yazıları gereğince Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 178 Sayılı Yasa Hükmündeki Kararname gereğince 6831 Sayılı Yasanın-6. maddesi hükmüne göre orman olarak kullanılmak üzere tahsis edildiği bildirilmiş ve bu yazı ekindeki Haziran 1990 tarih, 2278 sayılı tapu kaydına göre 2212 sayılı parselin 6 nolu orman kadastro komisyonunun 30.03.1989 gün, 142 sayılı komisyon kararı nedeniyle tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, çekişmeli 1656, 1657 ve 1658 sayılı parseller 3402 Sayılı Yasanın 17. maddesi hükmüne göre bir an için Tapulama Mahkemesinin 1965 tarihli orman sayılmasına dair kararı bulunmasa dahi, ormaniçi açıklık olduğunun kabulü gerekir. Sözü edilen yasa maddesinde devlet ormanlarının herhangi bir suretle açıklıklarından faydalanılarak işgal edilmesi ve şahıslar adına tapuya tescil edilmesi yasaklanmıştır. Çekişmeli parsellerin malik hanesi açık olduğuna göre, 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi hükmüne göre Kadastro Mahkemesinin taşınmazları gerçek hak sahipleri adına tesciline karar vermekle yükümlüdür. Hal böyle olunca; kişilerin davasının reddine, çekişmeli 1656, 1657, 1658, 1659 ve 1660 sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 02/07/2004 günü oybirliği ile karar verildi.