 |
T.C
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/2248
K: 2004/6390
T: 21.6.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- USULİ KAZANILMIŞ HAK
- ORMAN
İçtihat Özeti: Hazine ve orman yönetimi tarafından gerçek kişiler aleyhine açılan kadastro tesbitine itiraz davasında, nizalı parselin bilirkişi krokilerinde C(A) işaretli 7875 nflik bölümünün orman olarak tescili yolunda davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, orman bilirkişisinin resmi belgelere dayanarak yaptığı inceleme sonucunda taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu, krokiler birlikte değerlendirildiğinde B işaretli 2300 mHik ekilmeyen taşlı alanın ise D işaretli 292 mHik kısmının C(A) işaretli 7875 mHik bölüm içersinde, geriye kalan 2008 mHik bölümünün de orman sayılmayan alanda kaldığı belirlendiğine göre, mahkemece; B işaretli bölümün orman sayılmayan alan içinde kalan kısmının C işaretli 7875 mHik kısma ilave edilmek suretiyle ve Orman niteliğiyle Hazine adına, nizalı parselin orman sayılan ve taşlı alan olarak belirlenen kısımlarından artakalan bölümünün ise payları oranında tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmelidir.
(6831 s. OK. m. 11)
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bozma kararında özetle: "önceki bozma kararına konu olan 16.8.1981 günlü kararında Orman Yüksek Mühendisi Malik'in 15.7.1991 tarihli raporuna ekli krokide 15 numaralı parselin (A) ile işaretli, yine fen bilirkişisi Salim'in 7.6.1991 tarihli ek raporunda aynı parselin (C) işaretli 7875 m2'lik bölümü orman olarak Hazine adına tescile karar verilmiş ve bu hüküm gerçek kişilerce temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Hüküm sadece Hazinenin temyizi üzerine bozulmuştur.
Mahkemenin son hükme dayanak yaptığı 26.8.2002 tarihli teknik bilirkişi Abdülkadir'in rapor ve krokisinde ise, yeşile boyalı (B) işaretli 2300 m2'lik bölüm taşlı alan, sarıya boyalı (A) işaretli 10900 m2'lik bölüm ekili alan olarak gösterilmiş, geriye kalan bölümler 17700 m2 ölçülmüştür ve orman bilirkişisinin resmi belgelere dayalı olarak yaptığı incelemede, taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu saptandığına göre, (B) işaretli 2300 m2>lik ekilmeyen taşlı alanın mera olarak sınırlandırılması doğru değildir.
Bozmaya uyulmakla temyiz etmeyen taraflar yönünden önceki karar usuli kazanılmış hak oluşturacağından mahkemece yapılacak iş: Öncelikle, 7.6.1991 tarihli fen bilirkişi Salim tarafından hazırlanan rapor ve krokisinde orman sayılan yer olarak gösterilen, (C) harfi ile işaretli (uzman orman mühendisi raporunda (A) harfi ile işaretli) 7875 m2'lik bölümün Hazine ve Orman Yönetimi yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, yine fen bilirkişi Abdül-kadir tarafından hazırlanan 26.8.2002 tarihli rapor ve krokide kırmızı boyalı (B) ile işaretli 2300 m2 taşlı alan olarak belirlenen bölümün önceki raporlara göre kısmen orman sayılan ve kısmen orman sayılmayan alanda kaldığından, orman olarak belirlenen kısma isabet eden miktarı çıkarıldıktan sonra 2300 nf'den geriye kalan bölüm, (C) harfi ile işaretli 7875m2'lik bölüme ilave edilmek suretiyle orman olarak Hazine adına, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesince tescili gerekir. Bundan sonra; 15 parsel numaralı taşınmazın orman sayılan ve taşlı alan olarak belirlenen bölümlerden sonra geriye kalan bölümün ise hükümde olduğu gibi payları oranında tespit gibi davalılar adına tescilinden ibarettir. Bütün bunları yansıtan ve her iki raporu uyumlaştıran teknik bilirkişiden ek rapor alınarak yukarıdaki anlatım doğrultusunda karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin fenni bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 2008 m2'lik kısmının mera olarak sınırlandırılmasına, (C ve D) ile gösterilen 7875 m2'lik kısmının Orman olarak Hazine adına tesçiline, (A) ile gösterilen 21017 m2 lik kısmının davalılar adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereği yerine getirilmemiştir. Şöyleki hükmüne uyulan bozma kararında öncelikle, 7.6.1991 tarihli fen bilirkişi Salim tarafından hazırlanan rapor ve krokide orman sayılan yer olarak gösterilen, (C) harfi ile işaretli (uzman orman mühendisi raporunda (A) hafi ile işaretli) 7875 m2Tık bölümün Hazine ve Orman Yönetimi yararına usulü kazanılmış hak oluşturduğu, yine fenni bilirkişi Abdülkadir tarafından hazırlanan 26.8.2002 tarihli rapor ve krokide kırmızı boyalı (B) ile işaretli 2300 m2 taşlı alan olarak belirlenen bölümün önceki raporlara göre kısmen orman sayılan ve kısmen orman sayılmayan alanda kaldığından, orman olarak belirlenen kısma isabet eden miktarı çıkarıldıktan sonra 2300 nf'den geriye kalan bölümün (C) harfi ile işaretli 7875 m2Ilik bölüme ilave edilmek suretiyle orman olarak Hazine adına, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesi gereğince tescili gerektiği; bundan sonra 15 parsel numaralı taşınmazın orman sayılan ve taşlı alan olarak belirlenen bölümlerden sonra geriye kalan bölümün ise, hükümde olduğu gibi payları oranında tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmesi gerektiğine değinilmiş ve mahkemece fenni bilirkişi Ab-dülkadir'den ek rapor alındığı halde bilirkişinin ek raporu dikkate alınmaksızın hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde (B) ile işaretli 2300 m2'lik bölümün fenni bilirkişi Abdülkadir'in 28.10.2003 tarihli ek raporunda (D) ile işaretli 292 m2'lik bölümü (C) ile işaretli 7875 m2'lik bölüm içinde kalmaktadır, geriye kalan 2008 m2'lik bölüm ise 7.6.1991 tarihli raporda (B) ile işaretli ve orman sayılmayan alan içinde kalmaktadır. Bu durumda (C) ile işaretli 7875 m2>lik kısma (B) kısmının orman sayılmayan alan içinde kaldığı tespit edilen 2008 m2Tık bölümün eklenerek 28.10.2003 tarihli ek raporda kırmızı taralı olarak gösterilen toplam 9883 m2'lik bölümün orman niteliği ile Hazine adına geriye kalan ve yeşil ile taralı olarak gösterilen 21017 m2'lik bölümün ise payları oranında tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran Orman Yönetimine iadesine 21.6.2004 günü oybirliği ile karar verildi.