 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 2004/1041
K: 2004/1446
T: 2.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ON YILLIK SÜRE İÇİNDE AÇILAN ORMAN KADASTROSUNA İTİRAZ DAVASI
İçtihat Özeti: 3402 sayılı Kanununun 11/1. maddesi hükmü karşısında orman kadastrosu kesinleşen yerlerde zilyedliğe dayanarak orman kadastrosuna itiraz davası açılamaz.
(3402 s. Kadastro K.m. 11/1)
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı Ahmet Şamil, tapu kaydına dayanarak yörede 1991 yılında ilk kez yapılan ve 14.1.1992-14.7.1992 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında R.... Köyündeki 125 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Ahmet Şamil tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Dava konusu R.... Köye 125 sayılı parselin 174, 187, 188, 189, 190, 196 ve 207 sayılı parsellerle birlikte Tapulama Mahkemesinin 1965/426 Esas ve 1967/974 Karar ile orman olmaları nedeniyle 766 sayılı Yasanın 2. maddesine göre tespit dışı bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 3.5.1968 gün, 701-5401 sayılı kararı ile onanıp kesinleşerek 11.7.1968 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderildiğinin, kadastro mahkemesinin 11.6.2003 tarihli yazısından anlaşıldığı, çekişmeli taşınmazın yörede yapılan ve 14.1.1992 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırları içinde gösterilip, işlemin kesinleştiği, yapılan uygulamada yine fiilen orman sayılan yerlerden olduğu, davacının 125 sayılı parsel tapusuna dayanarak bu davayı açtığını bildirmişse de, yukarıda izah edildiği gibi 125 numaralı parselin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tutanağı iptal edilip tespit harici bırakılmasına dair verilen kararın kesinleştiği, bu durumda davacı tapuya değil zilyetliğe dayanarak bu davayı açmış bulunduğuna göre, 3402 sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmü karşısında orman kadastrosu kesinleşen yerlerde zilyetliğe dayanarak orman kadastrosuna itiraz davası açamayacağı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenle, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 2.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.