 |
T.C
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/9162
K: 2003/10003
T: 23.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ DAVASI
- MALİK HANELERİNİN A ÇIK BIRAKILMASI SURETİYLE KADASTRO TESPİTİ
- ZİLYETLİK
- KAZANDIRICI OLGU
İçtihat Özeti: Hayvan otlatmak suretiyle sürdürülen zilyetlik ekonomik amacına uygun bir zilyedlik olarak kabul edilemeyeceği gibi kazandırıcı bir olgu da değildir.
4721 s. MK/712, 713
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında, Çarkacı Köyü 115 ada 26 ve 28 parsel sayılı tarla niteliğindeki sırasıyla 16314 ve 33200 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, 290 yazım numaralı vergi kaydı ile Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/72 Esasında davacı tarafından tescil ve elatmanın önlenmesi davasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 26 parselin tamamı ile 28 parselin
23200 m2 kesiminin A.G., 28 parselin (a) harfli 10000 m2 bölümünün ise S.G. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Keşiflerde bilgilerine başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmazları satın alan davacının babası H.G.nin 1970'li yıllara kadar öküzle sürdüğünü, daha sonra traktör çıkınca hayvan otlatmak suretiyle kullandığını, 1995 yılında ölünceye kadar hayvan otlatma ışında başka bir tür zilyedliğinin bulunmadığını ve dayanak 290 yazım numaralı vergi kaydının dava konusu taşınmalara uyduğunu belirtmişlerdir.
Ziraat bilirkişi ise, dava konusu taşınmazların 25-30 yıldan beri tarım yapılmadığını, Otlakiye olarak değerlendirildiğini, üzerlerinde muhtelif yaşlarda meşe ağaçları bulunduğunu bildirmiştir.
Uzman orman bilirkişi ise, rapor ve ek raporunda, 26 parselin eğiminin % 15-20, 28 parselin %60-70 arasında bulunduğunu, 20-30 yıldan bu yana tarım yapılmadığını, hayvancılık amaçlı kullanıldığını, sürgün menşeili, dağınık vaziyette meşe ağaçlarının bulunduğunu, mevcut meşe kök sisteminin sürgün vererek 1-2 yıl içinde yeşil örtü oluşturacağını, memleket haritasında top ağaçlar bulunan tarım arazisi olarak göründüğünü, sonuçta orman sayılmayan yerlerden olduğunu açıklamıştır.
Dosya kapsamına göre, davacı A.G. ve S.G.nin babaları olan H.G. dava konusu taşınmazlardan hayvan otlatmak amacıyla kısmen yararlanmıştır. 1970'li yıllardan itibaren asli zilyetlikten terk söz konusudur. Hayvan otlatmak suretiyle sürdürülen zilyetlik ekonomik amacına uygun bir zilyedlik olarak kabul edilemez. Kazandırıcı bir olgu değildir. Uzman orman bilirkişi açıklamasına ve gözleme göre taşınmazın memleket haritasında kısmen yeşil alanda kaldığı, top ağaçların bulunduğu belirgindir. Bu kesimler memleket haritasına göre orman olduğu gibi, diğer bölümlerde de tarım söz konusu olmayıp, kullanım dahi olmadığından, meşe sürgünlerinin varlığı açıklanmıştır ki, taşınmazların eğimleri de gözetildiğinde eylemli biçimde orman oldukları sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 115 ada 26 ve 28 parsel sayılı taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 23/12/2003 günü oybirliği ile karar verildi.