 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 2002/761
K: 2002/3737
T: 18.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYEDLİĞİNE DAYALI TESCİL
· KESİN HÜKÜM
· ZİLYEDLİĞİN KESİLMESİ
İÇTİHAT ÖZETİ: Davalı hazine ve Orman yönetimi tarafından nizalı yerin olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine konu edilemeyeceği ve zilyedlik süresinin dolmadığı savunulan tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin dava sonunda, kazandırıcı zilyedlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilip kesinleşen büküm, aynı yer hakkında daha sonra açılan olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayalı tescil davası için kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, taşınmazın "davasız" olma koşulunu yitirmesine neden olur ve kazandırıcı zamanaşımı süresini keser. Kesilen kazandırıcı zamanaşımı süresi ise davacıyı bağlar.
(4721 s. MK. m. 713, 714)
(1086 s. HUMK. m. 237)
(Y. HGK. Karan-13.6.2001 tarih ve 2001/8-480-519 s.)
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri K....Köyü Kurtburnu,
Yumaklı mevkiilerinde bulunan toplam 2 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescillerini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlara ilişkin daha önce açılan tescil davasının reddine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bu dava için kesin hüküm sayılmasa bile niza sayılacağı ve bu kararın kesinleştiği tarihten sonra 20 yıllık zilyetlik süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 28.9.1976 tarihinde kesinleşmiştir.
incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Hayrullah ve arkadaşları tarafından açılan tescil davasının, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosunun kesinleştiği tarihten dava gününe kadar 20 yıllık olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin geçmediği gerekçesiyle verilen ve kesinleşen 4.5.2000 gün ve 1992/114-80 sayılı kararın temyize konu dava yönünden HYUY.'nın 237. maddesi anlamında kesin hüküm oluşturmasa dahi, davacı gerçek kişilerin çekişmeli taşınmazın olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tapuya tescili iddiasıyla 25.5.1992 tarihinde dava açmaları ve davalı Hazine ile Orman Yönetiminin çekişmeli yerin olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu edilemeyeceği ve zilyetlik süresi dolmadığı iddiasıyla davaya karşı koymaları nedeniyle, mahkemece davalı yönetimlerin savunmaları haklı görülerek davanın süre yönünden edilip kesinleşmesine, bu karar ile taşınmazın MY.nın 713/1. maddesi hükmüne göre "DAVASIZ" olma koşulunu yitirip aynı Yasanın 714. maddesi uyarınca kesilen kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacıları bağlayacağına; o davaya ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlandığının gerekmesine, temyize konu davanın açıldığı tarih gözetildiğinde 20 yıllık olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.6.2001 gün ve 2001/8-480-519 sayılı kararında da bu ilke kabul edildiğine göre, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 18.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.