 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 2002/1335
K: 2002/3750
T: 18.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· APLİKASYON VE 2/B MADDE UYGULAMASINA İTİRAZ
· TESCİL
· YARGITAY BOZMA İLAMI
· USULİ KAZANILMIŞ HAK
İÇTİHAT ÖZETİ:1- Yargıtay bozma kararının maddi yanılgıya, dayalı olması halinde, hükmüne uyulması taraflar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaz.
2- Orman Kadastrosunun kesinleştiği yerlerde, bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki niteliği kadastro haritası uygulanmak suretiyle belirlenir. Bu durumda, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiniz ve tescil istemiyle açılan davada, nizalı taşınmazların 1964 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinin içinde kaldığı anlaşıldığına ve her ne kadar taşınmazlar daha sonra aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına konu olmuşlarsa da, davacı gerçek kişilerin bu işlemlere karşı dava açmakta hukuki yaran bulunmadığına göre; tescil istemine ilişkin dava hakkında Kadastro Mahkemesinin görevsizliğine, orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin davanın da reddine karar verilmesi gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 429) (6831 s. OK. m. 11,2/B)
Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.9.2000 gün ve 2000/6516-6949 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında yapılan orman kadastrosunun usulünce ilan edilmediğinden kesinleşmediği, bu nedenle yeniden yapılacak keşifte, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve emanajman planı uygulanarak çekişmeli taşınmazların bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği, toprak yapısı, çevresi ve bitki örtüsünün incelenmesi ve taşınmazların bu belgelerdeki konumunu gösteren, kesinleşmeyen orman sınır hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve İlit mevkiindeki taşınmazın bilirkişi raporlarında (A) ile gösterilen 10.233.48 m2'lik bölümle ilgili orman kadastro komisyonu kararının iptaline 1/5' pay ile Ali, Ayşe, Hasan ile Nurten ve Nurşen adlarına tapuya tesciline, Soğuksu Mevkiindeki taşınmazın tamamı ile llit Mevkiindeki taşınmazın bilirkişi raporlarında (B) ile gösterilen 5660.14 m2 bölümene ilişkin orman kadastro komisyonu kararının onanmasına, bu taşınmazların ; orman kadastro sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir.
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararları, davanın tarafları yönünden usuli kazanılmış hak oluşturur. Ancak, maddi hata usuli kazanılmış hakkın istisnalarındandır. Hükmüne uyulan bozma kararında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosunun usulünce ilan edilmediğinden kesinleşmediğine değinilmiştir. Ancak, 1964 yılında yapılan orman kadastrosunun komisyonca G.... Köyünde ilan edildiği, dosyasına konma için köy ihtiyar heyetince düzenlenip orman kadastro komisyonuna verilmesi gereken askı ilan tutanağının köy ihtiyar heyetince düzenlenmemesinde ısrar edilmesi üzerine bu ilan belgesi yerine geçmek üzere 27.10.1964 tarihinde orman 'kadastro komisyonunca düzenlenen belgenin dosyasına eklendiği, ilanın yapıldığının 11.11.1964 tarihinde Karadeniz Ereğli Belediyesince belediye hoparlöründen okunmak ve belediye ilan tahtasına asılmak suretiyle duyurulduğu, G... Köyü tüzelkişiliği ya da köylüler tarafından 1964 yılında yapılıp ilan edilen orman kadastrosunun iptali için her hangi bir dava açılmadığı, 1744 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması yapılarak 31.11.1983 tarihinde ilan edildiği, daha sonra 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yine aplikasyon ve 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması yapılıp, 21.10.1987 tarihinde ilan edildiği, bu işlemlerin iptaline yönelik dava açılmadığı, 1964 yılında yapılan ilk orman kadastrosundan sonra gerek Orman Yönetimi gerekse gerçek kişiler tarafından açılan davalarda 1964 yılında yapılan orman kadastrosu sonuçlarının ilan edilmediğine ilişkin bir iddia ya da savunma yapılmadığı bu köye ilişkin dava dosyalarından anlaşılmaktadır.
1964 tarihinde yürürlükte bulunan 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinde, orman kadastrosuna ilişkin tutanak özetleri ve krokilerin ilgili köyde ilan edileceği, ilanın yapıldığı tarihin ihtiyar heyetinin onayacağı bir tutanakla belgeleneceği hükmü varsa da, ihtiyar heyetince düzenlenecek belgenin orman kadastrosunun geçerlilik koşulu olduğuna ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Yasada tayin edilen biçim koşuluna uyulmadan yapılan işlem yok hükmünde ise de, kanıtlama koşuluna uyulmadan yapılan işlem yasaların öngördüğü ölçüde diğer vasıtalarla kanıtlanabilir. Bu güne kadar geçen fiğili ve hukuki süreçten sonra 1964 yılında yapılan orman kadastrosunun ilan edildiğine ilişkin 14 numaralı komisyonun 27.10.1964 tarihinde düzenlediği tutanak karşısında, ilan yapılmadığı konusundaki soyut iddialara ve savunmalara değer verilmeyeceğinden, Dairenin önceki kararı MADDİ YANILGIYA DAYALI OLMASI NEDENİYLE HÜKMÜNE UYULMASI TARAFLAR YARARINA USULÜ KAZANILMIŞ HAK OLUŞTURMAZ.
Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde, bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki niteliği, kadastro haritası uygulanmak suretiyle belirlenir.
Somut olayda dava, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz ve tescile ilişkindir. Yörede yapılan ve 7.1.1981 - 5.2.1981 tarihleri arasında ilan edilen genel arazi kadastrosunda tapulama dışı bırakılan çekişmeli taşınmazlar hakkında açılan tescil davasında genel mahkemeler, altı aylık askı ilan süresinde açılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin davalarda ise kadastro mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
O halde, kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi rapor ve krokisiyle çekişmeli taşınmazların 1964 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandığı belirlendiğine, daha sonra aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına konu olmuşlarsa da bu işlemlere karşı dava açmakta davacı gerçek kişilerin hukuki yararı bulunmadığına göre, mahkemece tescil istemi hakkındaki davadan dolayı görevsizliğe, orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2/B madde uygulamasına ilişkin davanın da reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 18.4.2002 günü oybirliği ile karar verildi.