 |
T.C
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 2002/1200
K: 2002/3294
T: 8.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYEDİLİĞİ TESCİL ORMAN ZİLYEDLİĞİN BAŞLANGICI
· İÇTİHAT ÖZETİ: Hazine ve Orman yönetimi hasım gösterilerek açılan kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayalı tescil davasında, nizalı taşınmazın önce Kadastro Komisyonunca orman nitelliği ile tesbit harici bırakılıp kesinleştiği, bilhare Orman Kadastro Komisyonunca orman sınırları dışında bırakıldığı ve kesinleştiği en sonra da 3402 SK'nun 22/2. Maddesine göre yapılan kadastro çalışması sırasında narenciye bahçesi ve tarla olarak hazine adına tesbit edildiği anlaşılmakla; taşınmazın, orman niteliği ile tesbit harici bırakılma işleminin kesinleştiği tarih itibariyle orman kadastrosunca orman sınırları dışında bırakılma işleminin kesinleştiği tarihe kadar orman olduğunun kabulü zorunlu bulunduğundan, davacının bu tarihe kadar sürdürdüğü zilyedlik, ancak orman sınırları dışına bırakma işleminin tarihten başlar.
(743 s. M.K. m.639 )
( 4721 s. M.K . m 713 )
(6831 s. OK. M. 1)
( 3402 s. Kadastro K. m. 22/2 , 18 )
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü yönünde kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimin tarafından istenmekle , süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne kara verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Çekişmeli ve temyize konu 1894 ve 1896 nolu parsellerin yörede 1966 yılında yapılan arazi kadastro sırasında 11390 m2 yüzölçümü ile ham toprak nitelliği ile hazine adına yapılan tespitine Orman Yönetiminin itiraz ettiği ve kadastro komisyonunca o tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek 766 sayılı Yasanın 2. Maddesine göre tesbit harice bırakıldığı ve işlemin kesinleştiği, daha sonra yörede ilk kez yapılıp 10.7.1979 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışında bırakılıp işlemin 10.07.1980 tarihinde kesinleştiği bundan sonra 3402 sayılı Yasanın 22/2 maddesi hükmüne göre yapılan kadastroda 941 nolu parsel alanına 1894, 1895, 1896 parsel numaraları verilerek 1895 nolu parsellin dava dışı DSI kanalı olarak, 1894 parsel narenciye bahçesi 1896parsel de tarla olarak Hazine adına tespit edildiği ve davacının19.10.1994 tarihinde Hazineye husumet yönelterek adına tescili istemiyle dava açtığı ve mahkemece tespit gününe kadar kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğinin davacı yararına oluştuğu kabul edilerek 1894 ve 1896 parsellerin davacı adına tescilline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Çekişmeli parsellerin o tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre kadastro komisyonunca orman nitelliğinde olduğu belirlenerek tesbit harici bırakılması işleminin kesinleşmesine göre bu yerlerin yöre de orman kadastrosunun kesinleştiği 10.07.1980 tarihine kadar orman olduğunun kabulü zorunlu olacağından davacının bu tarihe kadar sürdürdüğü zilyedlik yararına herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Davacı yararına hukuki sonuç doğuracak zilyedliğin 10.07.1980 tarihinden sonra başladığı, tescil davasının 19.10.1984 tarihinde açılmış olmasına göre, davacı yaratına 3402 sayılı Yasanın 14. Maddenin anılan zilyetli süresinin dolduğu kabul edilemez. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi ve hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 8.4.2002 günü oybirliği ile kara verildi.