 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 2001/9046
K: 2001/10133
T: 27.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1086/m.389
6831/m.2/b
2924/m.1, 11, 3
3402/m.14
DAVA : Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Kadastro sırasında Akçapınar Köyü 109 ada 21 parsel sayılı 3400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, Hazine çekişmeli taşınmazın Hazineye ait yer olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tespitinin iptaliyle tarla niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmış, 2/b madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır.
1- HUMY nın 389 madesi gereğince "Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüte mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır." Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmış, Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, "Orman Yönetiminin davasının kabulüne" dendikten sonra, "çekişmeli taşınmazın tarla niteliğiyle hazine adına tapuya tesciline denmek suretiyle çelişik hüküm kurulmuştur. Kararın çelişik fıkralar içermesi mutlak bozma nedenidir.
Diğer taraftan; dava kadastro tespit tutanağında belirlenen nitelik ve malik bölümlerine ilişkin olarak açıldığı halde, tutanağın tamamen iptaline karar verilemez.
2- Bundan ayrı kabule göre; 08.05.2000 tarihli keşifte yerel bilirkişiler, tanık ve tutanak bilirkişileri, çekişmeli taşınmazın davalının kullanımında olduğunu bildirdikleri, uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yerlerdenken, 6831 Sayılı Yasanın 2/b maddesi gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı usulünce belirlendiğine göre davalı gerçek kişinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 4127 sayılı yasanın 1. maddesi ile değişik 11/3 maddesi gereğince, davalı gerçek kişinin kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmamıştır. Çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince, davalının çekişmeli taşınmazın kendisine ait olduğu yönünde savunmasının, çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi istemini de kapsadığı kabul edilmelidir.
6831 sayılı Yasanın 2/b madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda tasarruf edenlerin, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesine yönelik isteklerde; muhdesat ile tasarruf edenlerin kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesi, bu tür taşınmazların satılmasını gündeme getireceğinden, ( 2924 sayılı yasa madde11/1-3 ) tasarruf edenlerin kadastro tutanağında gösterilmesiyle ilgili istemde bulunan kişinin;
a ) Orman köyü nüfusuna kayıtlı olup olmadığının,
b ) Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten geriye doğru en az beş yıldır o yerde ikamet edip etmediğinin,
c ) Taşınmaz edinmedeki sınırlamaların araştırılması ( 2924 S.Y. m. 11, 3402 S.Y. m. 14 ) bunun yargıcın doğru sicil oluşturma görevi olduğu, bunun orman bakanlığına verilmiş bir görev olarak değerlendirilmesinin doğru bulunmadığının gözönünde tutulması gerekmektedir ( 2924 S.Y. m. 1, 11/1 ve 3, 6831 S.Y. m. 2/b, HGK. 09.06.1999 t., 1999/8-187-492 sayılı; 10.11.1999 T. 1999/7-903-944 sayılı kararları ).
Bu koşulları taşımayan inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarda birinci bendde açıklanan nedenlerle Hazinenin, yukarda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle de, davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.12.2001 günü oybirliği ile karar verildi.