 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E:1999/6897
K:1999/6893
T:13.9.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESBİTE İTİRAZ
ORMAN NİTELİĞİNİN BELİRLENMESİ
ÖZET: 1- Kendi içinde çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak
hüküm kurulamaz.
2-Evvelce kesinleşmiş orman tahdidi söz konusu olmayan bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun saptanması için;mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, varsa amenajman planı celbedilip, mahallinde yapılacak keşifte uzman bilirkişi heyeti marifetiyle nizalı yerle birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle; taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği ve memleket haritasına göre konumu belirlemeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı, tapu ve zilyetlik yoluyla ormandan yer kazanılamayacağı gibi öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa bile salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli, nizalı taşınmazın toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, ayrıca orman bütünlüğünü bozucu ve orman içi açıklık niteliği bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
(6831 s. OK. m. 1, 17/1-2)
(4785 s. OKDK. m. 1)
(5658 s. OKEK. m. 1)
Taraflar arasındaki tespite itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında Refahiye İlçesi D Köyü Palaut mevkiinde yer alan 101 ada, 10 parsel olarak çayır vasfı nda davalı köy tüzel kişiliği adına yapılan tespite davacı Yönetim itiraz etmiş, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin hükmü Yönetim tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
30.9.1997 günlü uzman bilirkişi raporunda taban suyu seviyesi tarım yapılmasına olanak tanımayacak kadar yüksek evveli dere tabanı iken vadi konumunda bataklık hale dönüşen resmi belgelerde orman toprağı ile gösterilen sahada orman içi açıklık şeklinde görüldüğü saptanan taşınmazın orman sınırı içinde ormana yakın mer'a arazisi niteliğinde olduğu açıklanmıştır. Bilirkişinin raporu bu haliyle yetersiz, kendi içinde de çelişkilidir. Yeterli açıklığı taşımayan bilirkişi raporu hükme dayanak alınamaz.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte, çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 1.6.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.3.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.6.1989 gün ve 7/25 E.Kı sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, 6831 sayılı Yasanın 17/1. ve 2. maddeleri gereği orman bütünlüğünü bozucu ve orman içi açıklığı niteliği olup olmadığını denetleyen yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya davalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip, bilimsel verilen bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde Yönetimine iadesine, 13.9.1999 günü oybirliği ile karar verildi.