 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 1999/2904
K: 1999/3438
T:8.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN
BİLİRKİŞİ RAPORU
ÖZET:1- Aralarındaki çelişki giderilmeksizin birbiriyle çelişen iki bilirkişi raporundan birine dayanılarak hüküm kurulamaz.
2-Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 275,283, 284)
(4785 s. OKDK. m. 1)
(5658 s. OKEK. m. 1)
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı Yönetim, 12 parselin tespitine itiraz etmiş, yerel mahkeme davayı kısmen kabul etmiş, hüküm reddedilen (A) harfli bölüme yönelik olarak davacı yönetim tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahkemece ilk olarak yapılan keşifte rapor düzenleyen uzman orman mühendisi taşınmazın tamamının memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarına göre orman sayılan yer olduğunu bildirdiği halde, sonraki keşifte rapor düzenleyen uzman orman yüksek mühendisi taşınmazın aynı belgelerde kısmen orman olduğunu bildirmiştir. Hükme dayanak alınan ikinci rapor, ilk raporla çelişik olduğu halde,. mahkemece bu çelişki üzerinde durularak giderilmemiştir. Çelişkili rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.7.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. ladenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, eski tarihi memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi, bulunmadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 1.6.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.3.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.6.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmemiş tahdit söz konusu olduğuna göre, uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren, ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; ayrıca, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dalayı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip, bilimsel verilen bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Yönetimin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde Yönetime iadesine, 8.3.1999 günü oybirliği ile karar verildi.