 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E: 1999/1406
K:1999/2709
T 22.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNİN İPTALİ
ORMAN İÇİ AÇIKLIK
ÖZET:Öncesi orman olsun ya da olmasın, etrafı ormanla çevrili ve üzerinde tarım veya inşaat yapıldığı takdirde orman bütünlüğünü bozacak nitelik taşıyan orman içi açıklıkların özel mülk şeklinde tescili ve zilyetlikle kazanılması olanaksızdır.
(6831 s. OK. m. 17/1-2)
Taraflar arasındaki kadastro tespitinin iptali davasının yapılan duruşması sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı Yönetim, A Ç Köyü 160 ada 75 sayılı parselin bağ niteliği ile dayalı adına yapılan tespitine itiraz etmiş, yerel mahkemenin danın kısmen kabulüne ilişkin hükmü reddedilen kısım yönünden, Yönetim tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz konusu (B) ile işaretli 1400 m2 alanındaki küçük bölüm, uzman bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına göre orman sayılan yer olarak kabul edilen (A) ile işaretli kesimin devamıdır ve bu olguya göre (B) ile işaretli bölümün etrafı ormanla çevrili bulunmaktadır.
6831 sayılı Yasanın 17/1-2 maddesi, orman içi açıklıklarda, orman bütünlüğünün bozulması nedeniyle tarım ve inşaata izin vermemiştir.
Olayda (B) ile işaretli bölümün mülkiyet belgesi olmayan etrafı ormanla çevrili ve orman bütünlüğünü bozucu nitelikte olduğu tartışmasızdır.
Anılan Yasa hükmüne göre, bu tür yerlerin öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Maddenin özelliği orman içi açıklıklar da tarım ve inşaat yapılamayacağı, zira aksi halin orman bütünlüğünü bozacağı gerçeğidir.
Esasen, öncesi orman iken açılan yerler, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesine göre ve gerek Dairemizin, gerek Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararlarında kabul edildiği gibi, zaten salt orman toprağı olarak orman sayılmaktadır. 6831 sayılı Yasanın 17/1-2 maddesi ayrı bir prosedür ve amaç içeren, özel hüküm taşıyan ve orman bütünlüğünün bozulmasını önlemek amacını taşımaktadır. (B) ile işaretli bölüm bu nitelikte olup, özel mülk şeklinde tescili olanaksızdır. Bu gibi yerler zilyetlikle kazanılamaz.
Bu nedenlerle, Orman Yönetiminin davasının kabulü gerekirken, aksi görüşle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının Yönetime iadesine, 22.3.1999 günü oybirliği ile karar verildi.