 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5051
Karar No : 1998/11233
Tarih : 23.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNİN İPTALİ
ORMAN
NİTELİK KAYBI
KARAR ÖZETİ: 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırı içinde kalmakla birlikte, yargılama aşamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılan ve yargılama sırasında da 33-4O yıldır tarla olarak kullanıldığı yerel ve uzman bilirkişi raporlarıyla saptanan nizalı yerin 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirdiğinin kabulü gerekir.
(6831 s. OK. m. 21B, 10)
(3402 s. Kadastro K. m. 4)
Taraflar arasındaki kadastro tespitinin iptali davasının yapılan duruşması sonunda; davanın reddi ve kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,. dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dava konusu 108 ada 4 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliği. ile davalı gerçek kişiler adına tespit edilmiş olup, yönetimler dava konusu taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığını iddia ederek tespitin iptalini istemişlerdir. Mahkemece Orman Yönetiminin davasının reddine, Hazinenin davasının kabulü ile tarla niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm Orman Yönetimince işin esası yönünden, Hazine tarafından ise tespit gibi tüm nitelikleriyle Hazine adına denmek suretiyle duraksama yaratıldığı bildirilerek temyiz edilmiştir.
1- incelenen dosya kapsamına göre, tespit tarla niteliği ile gerçek kişi adına tespit edilmiş olup, Hazinenin davası kabul edilip, Hazine adına tescil edildiğinden Hazinenin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi, çalışma alanının sınırlarının belirlenmesi aşamasında kesinleşmiş orman tahdidinin bulunması halinde buna aynen uyulması gerektiğini duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklamıştır. Yörede ilk orman tahdidinin 1947 yılında yapılıp kesinleştiği ve dava konusu taşınmazın bu kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı yönü tartışmasızdır. Ancak yargılama aşamasında Orman Genel Müdürlüğünün emri ve Orman Bakanlığının oluru ile yörede kesinleşen tahdidin aplikasyonu ile 31.12.1981 tarihinden önce nitelik kaybeden yerlerin orman sınırları dışına çıkartılması için tahdit komisyonu kurdurulmuş ve yapılan' çalışmalarda çekişmeli taşınmaz nitelik kaybı nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu çıkarılma işlemi 6831 sayılı Yasanın 10. maddesi gereğince incelenmiş ve olumlu görülmesi üzerine Yasada belirtilen kurum aracılığıyla askı ilanına çıkarılmıştır. Yapılan yargılamada taşınmazın 30 - 40 yıldan beri tarla olarak kullanıldığı yerel bilirkişi ve orman mühendisi Necdet'in raporundan anlaşılmaktadır. Şu duruma göre taşınmazın orman niteliğini 31 .12.1981 tarihinden önce yitirdiğinin kabulü zorunludur. Değinilen yönler gözetilerek mahkemece kurulan hüküm bu nedenlerle usul ve yasaya uygundur. 1989 yılında 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre Orman Tahdit Komisyonunca yeniden inceleme yapılmaması taşınmazın daha sonra nitelik yitirip yitirmediğinin araştırılmasına engel teşkil etmez. Bu itibarla; yönetimin hükme yönelttiği temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bendlerde açıklanan nedenlerle, Yönetimlerin hükme yönelttikleri temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (ONANMASINA), onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, 23.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.