Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1998/4661
K. 1998/5152
T. 22.5.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN SAYILAN YER
 
KARAR ÖZETİ: Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk kez yapıldığı yerlerde bir yerin orman niteliği ve hukuki durumu 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenir.
 
Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanmaya yasal olanak bulunmadığı gibi, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun kabulü gerekir.
 
           (6831 s. OK. m.1)
           (4785 s. OKDK. m. 1)
           (5658 s. OKEK. m.1)
           (3402 s. Kadastro K. m. 18)
 
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı, davalı Şaban, davacı Salih torunu Sadettin tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
 
Kadastro sırasında 61 parsel nolu taşınmaz, tapu kaydı ve zilyetlik sonucu davacı Şaban ile müşterekler adına; 63 ve 64 nolu parseller de yine tapu kaydı ve zilyetlik ile aynı kişiler adına tesbit edilmiş, davacı Şaban tüm taşınmazlarda diğer hisseleri satın aldığını bildirerek taşınmazların kendi adına tescilini; Orman Yönetimi 63 ve 64 parsellerin orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek orman olarak Hazine adına tescilini; Salih ise, 63 ve 64 parsellerin kendi adına tapuda kayıtlı olduğunu bildirerek tesbitin iptali ile adına tescilini talep etmiş; yerel mahkeme 61 parsel hakkında Şabanın davasının reddine, 63 ve 64 parseller yönünden Orman Yönetiminin davasının kabulüne karar vermiş hüküm davacı Şaban ile Salih mirasçısı Sadettin tarafından temyiz edilmiştir.
 
1-Şabanın 61 parselin kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası üzerinde mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Açıklanan yön gözetilerek davanın taraflarından bu konudaki tüm delilleri sorulup, taşınmazın Şaban tarafından diğer payların alınıp alınmadığının araştırılması ve delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde hiçbir araştırma yapılmaması doğru görülmemiştir.
 
2-Şaban ile Sadettinin 63 ve 64 parsellere yönelik itirazlarına gelince; Hükme dayanak alınan orman mühendisi bilirkişi raporunda bu taşınmazların kestane, kızılağaç ve ladin ağaçları ile kaplı olduğu, uygulanan memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planında ormanlık alanda kaldığı açıklanarak taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiştir. Yerinde yapılan keşifte bu taşınmazlara tutanaklarında yazılı tapu kayıtlarınınyerel bilirkişi aracılığı ile uygulanıp, bu taşınmazları kapsamına aldığı açıklanmıştır. 6831 sayılı Yasa madde 1 'de oranın tanımını yapmış, (A) ve (J) bendlerinde ise, o nitelikteki yerleri orman saymamıştır. 1945 yılında yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasa o tarihte var olan tüm özel ormanları hiçbir işleme gerek bırakmadan devletleştirmiş olup, 2. maddede belirtilen yerleri ise, devletleştirme dışı bırakmıştır. Taşınmazın üzeride varlığı belirlenen kestane ve kızılağaçların devletleştirme dışında kaldığı yasa hükmü olduğuna göre öncelikle taşınmazlar üzerindeki hakim ağaç türünün belirlenmesi, hangi ağaç topluluğunun hakim olduğu saptanıp, bunların yaşları da bilimsel verilere göre hesap ettirilip ondan sonra 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre hukuki durumlarının tesbiti gerekir. Bu yönlerde yeterli açıklığı taşımayan bilirkişi raporu hükmü dayanak alınamaz. Araştırma ve incelemenin yukarıda açıklanan yönler gözetilerek yaptırılması gerekir.
 
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
 
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elamanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi'nin 01.06.1988 gün ve 31/13 EK,; 14.03.1989 gün ve 35/13 EK. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 EK. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip, bilimsel verilen bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
 
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu taşınmazların orman olmadığının belirlenmesi halinde, davacı Şaban, Yavuz ve Salih'in savları gözetilerek kendilerinden delilleri sorulup, bildirilecek kayıt ve belgelerin keşif aşamasında uygulanması ve tanıkları dinlenip sonucuna göre karar verilmesinin de düşünülmemesi doğru değildir.
 
SONUÇ: 1- Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle davacı Şabanın temyiz itirazlarının kabulü ile 61 parsele yönelik hükmün (BOZULMASINA oybirliği ile, 2- Yukarıda 2. bendde açıklanan nedenlerle Şaban ve Salih mirasçısı Sadettin'in temyiz itirazlarının kabulü ile 63 ve 64 parsellere yönelik hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.05.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
 
     KARŞI OY YAZISI
 
Dava konusu taşınmazlardan 61 sayılı parselle ilgili olarak verilen bozma kararına katılıyoruz.
 
Ancak, 63 ve 64 sayılı parseller için yapılan araştırma incelemeye ve özellikle uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre (memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planında öncesi itibariyle orman olduğu saptandığı gibi, bu taşınmazların halen kızılağaç, ladin ve kestane ile kaplı %60-70 meyile sahip, toprağı humuslu orman toprağı olduğu ve orman niteliğinde olduğu açık ve kesin şekilde) belirtilmiştir.
 
Bu belirgin niteliklerine göre eylemli orman olan taşınmazların öncesinin de orman olduğu, 4785 sayılı Yasa ile devletleştirilirmiş bulunduğu, iadeye tabi yerlerden olmadığı tartışmasız şekilde saptanıp açıklanmıştır.
 
Bu olgulara göre 63 ve 64 sayılı parselleri orman sayan yerel mahkeme kararı doğrudur ve onanmalıdır.
 
Sonuç: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, 63 ve 64 sayılı parsellerle ilgili hüküm bölümünün de onanması gerektiği inancı ile sayın çoğunluğun bu parsellere yönelik araştırmanın tekrar yapılmasını içeren bozma kararına katılmıyoruz.
 
             Ferruh Atbaşoğlu Fazlı Kadı
Başkan Üye
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini