Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1464
Karar No : 1998/1816
Tarih : 24.2.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ZİLYEDLİĞE DAYALI TESCİL DAVASI
     ORMAN
ÖZET : Nizalı taşınmazın bulunduğu yerde 1951 yılında yapılıp kesinleşen bir orman tahdidinin varlığı anlaşıldığına göre; öncelikle taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunun 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit tutanak ve haritasının uygulanması suretiyle belirlenmesi zorunludur. Bu uygulama sonunda davanın kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan yerlerle ilgili bölümü reddedilmeli ve bu yer üzerindeki su deposunun davacıya ait olduğuna karar verilemeyeceği düşünülmelidir. Davanın kesinleşmiş orman tahdit sınırı dışında kalan ve kesinleşen tahditte davacı işgalinde olduğu belirtilen kısmı yönünden ise; MK.nun 639. ve 3402 SK'nun 14. maddesi uyarınca gerekli incelemeler uygulanarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
(6831 s. OK. m. 1)
(743 s. MK. m. 639)
(3402 s. Kadastro K. m.14)
 
 
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda kurulan 02.04.1 996 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı 1.... Ticaret A.Ş. Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
 
Davacı şirket vekili, Pozantı, A... Beldesi, B   Mahallesinde yer alan çekişmeli taşınmazın 1951 yılında yapılan orman tahdidinde 652 - 1254 – 1255 -1256 orman sınır noktalarından oluşan tahdit hattına göre orman sınırları dışında bırakıldığını, taşınmazın 1935 yılından beri zilyedi olan Tevfik'in 1983 yılında ölümü üzerine zilyetliğin mirasçılarınca sürdürüldüğünü, 1991 ve 1993 yıllarında çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin noter senetleri ile müvekkili tarafından devir alındığını ileri sürerek, taşınmazın Medeni Yasanın 639. maddesi uyarınca müvekkili adına tapuya tescilini istemiştir.
 
Yerel mahkeme (çekişmeli taşınmazın krokisinde A ve D harfleri ile gösterilen ve 652 - 1256 - 1255 - 1254 orman sınır noktaları ile çevrili 1401 m2'lik kesiminin; 1951 tahdidinde orman sınırları dışında kültür arazisi olduğu gerekçesiyle bu kesim yönünden davanın kabulüne davacı şirket adına tapuya tesciline, krokisinde C ve E harfleri ile gösterilen 1428 m2Iik kesiminin; 80 nolu orman kadastro komisyonu tarafından 2/B madde kapsamına alındığı gerekçesiyle 1254 - 1255 - 2346 - 2347 orman sınır noktaları ile çevrili bu yer yönünden davacının tescil isteminin reddine, bu kısım üzerinde kaldığı anlaşılan su deposunun davacıya aidiyetine, krokisinde (B) ile gösterilen 2928 m2'lik kesiminin orman sınırları içinde kaldığından bu kesim yönünden davanın reddine karar vermiş.) Hüküm davacı şirket vekili ile davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1- İncelenen dosya kapsamından; çekişmeli taşınmazın krokisinde (C) ve (E) harfleri ile gösterilen kesiminin 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidine göre B   Devlet Ormanı sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından, davacı Şirket vekilinin bu kesimlere yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi gerekmiştir.
II- Davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarına gelince:
Yörede 24 nolu orman tahdit komisyonunca 1951 yılında yapılarak sonuçları 26.10.1951 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman tahdidine ait 25.08.1951 tarihli Tafsilat Ek-3 nolu tutanakta; Kuştepesi Mevkiinde 1254 - 652 - 1255 -1256 nolu noktalarla sınırlandırılan ve Tevfik Kadri'ye ait evin hali hazır durumunun tespit edildiği evi çevreleyen ormanlık sahanın Devlet Ormanı olarak tahdidine karar verildiği, 26.10.1951 tarihli tutanağın 2. sayfasının 3. ben-dinde; B   Devlet Ormanı içerisinde münferit halde bulunup da tapu ibraz edilmeyen ve fakat köy arazi camiası ve yayla evleri meyanında görülerek hali hazır durumları tespit edilen yerlerin açıklandığı bu tutanağın devamı olan 3. sayfada Kuştepesi Mevkiinde Tevfik Kadri evinin 881 m2 miktarındaki (76 nolu) yer olarak belirtildiği görülmüştür. Yörede 80 nolu orman kadastro komisyonu tarafından 27.10.1990 - 30.10.1992 tarihleri arasında 1951 yılı tahdidinin aplikasyonu ve 6831 sayılı Yasanın değişik 2/B madde uygulaması yapıldığı, bu uygulamada; 1951 yılı tahdidinde B   Devlet Ormanı içinde kalan yerin 1255 - 2346 - 2347 - 1254 - 1255 orman sınır noktaları ile çevrili P. CIII poligonu içerisinde Tevfik işgalinde Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmak istenildiği, 2/B madde uygulamasının orman kadastro yönetmeliğinin 35. maddesine uygun olmadığından 80 nolu orman kadastro komisyonunun 52 nolu tutanağı ile iptal edildiği, 1951 yılı tahdidinde Tevfik Kadriye ait yayla evi meyanında 1254 - 654 - 1255 - 1256 orman sınır noktalarıyla belirlenip orman sınırları dışında bırakılan taşınmazın aplikasyonunun 80 nolu orman kadastro komisyonunca yapılıp P.34 numaralı poligon içerisinde Tevfik'e ait arsa olarak orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak 80 nolu orman kadastro komisyonunca yapılan aplikasyon ve 21B madde uygulamasının sonuçlarının henüz ilan edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit tutanak ve haritasının uygulanması suretiyle belirlenmesi zorunludur. Uzman bilirkişilerin 80 nolu orman tahdit komisyonunca yapılan aplikasyon ve 21B madde uygulamasına ait olan ve henüz ilan dahi edilmeyen haritayı esas alarak düzenledikleri anlaşılan rapor ve krokileri hükme dayanak yapılamaz.
 
Mahkemece, önceden görev almış bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte: 1951 yılında 24 nolu orman tahdit komisyonu tarafından yapılarak kesinleşen orman tahdidine ait tutanaklar ve 1951 yılı tahdit haritası yerel bilirkişinin yardımı uzman bilirkişi kurulu eliyle 652, 1254,1255, 1256 numaralı orman sınır noktaları arazide birer birer  bulunarak yöntemince zemine uygulanmalı, tutanaklarda yazılı açı ve mesafelere göre orman sınır noktalarının takip ettiği hatlar belirlenmeli, uzman bilirkişi kuruluna çekişmeli taşınmazın 1951 yılı tahdit haritasına göre konumunu gösteren, tahdit haritasının orijinalindeki renkleri ve orman sınır noktalarının tamamını içeren orman tahdit hattı ile irtibatlı ve ölçekli kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın B   Devlet Ormanı içinde kalan kesimleri ile 1951 tahdidinde Tevfik Kadri'ye ait yayla evi olarak durumu tespit edil6rek orman sınırları dışında bırakılan 881 m2 miktarındaki alana isabet eden (881 m2'lik miktar aşılmayacak biçimde) kesimleri duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı, düzenlenecek krokide ayrı ayrı renklerle işaret ettirilmeli, bilirkişi kurulundan teknik verilen bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
 
Yukarıda açıklanan şekilde yapılacak uygulama sonucunda; çekişmeli taşınmazın 1951 yılı tahdidinde B   Devlet Ormanı olarak sınırlandırılan orman alanı içinde kalan kesimleri yönünden davacının davasının reddine karar verilmeli, bu kesimlere isabet eden yer üzerindeki su deposunun davacıya aidiyetine karar verilemeyeceği düşünülmelidir. Çekişmeli taşınmazın 1951 yılı tahdidinde 652 - 1254 - 1255 - 1256 nolu orman sınır noktalarından oluşan tahdit hattına göre orman sınırları dışında bırakılan 881 m2'lik bölüme isabet eden kesimi yönünden (881 m2'lik miktar aşılmayacak biçimde) ise; dava Medeni Yasanın 639. maddesi uyarınca açılan tescil davası olduğundan taşınmazın tapuda kaydı bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmalı, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki kısıtlamalar nedeniyle davacı şirket ile davacının bayii Ahmet Tevfik'in tüm mirasçılarının zilyetlik yoluyla kazandıkları toprak bulunup bulunmadığı tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden sorulmalı, maddede vurgulanan miktarların aşılıp aşılmadığı saptanmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
 
 
 
Değinilen yönler gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
 
SONUÇ: Yukarıda 1. bentle açıklanan nedenlerle; davacı Şirket vekilinin temyiz itirazlarının (REDDİNE), oybirliği ile, II. bentte açıklanan nedenlerle; davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), dava tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince duruşmada hazır bulunan Orman Yönetimi ve Hazine vekilleri için ayrı ayrı takdir olunan 750.000.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak Orman Yönetimi ve Hazineye verilmesine, peşin alınan temyiz hancının istek halinde Orman Yönetimine iadesine, bozmada oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile 24.02.1998 gününde karar verildi.
 
 
KARŞI OY YAZISI
 
Sayın çoğunluğun II. bentte açıklanan bozma kararı gerekçesinde yer alan diğer tüm bozma nedenlerine aynen katılmakla birlikte bozma kararı gerekçesinin eksik olduğu inancındayım. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz "Bürücek Yaylası" denilen yerde bulunmaktadır. Yörede 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde, 1254 - 652 -1255 - 1256 nolu orman sınır noktalarından oluşturulan tahdit hattına göre, orman tahdit tutanaklarında Tevfik Kadri'ye ait yayla evi olduğundan hali hazır durumu tespit edilerek 881 m2'Iik bir alan orman sınırları dışında bırakılmış, bu alanın çevresi Devlet Ormanı olarak tahdit edilmiştir. Davacının tescil talep edebileceği bölüm sayın çoğunluğun da benimsediği gibi 881 m2lik yerden ibarettir. 881 m2'lik bu yerin orman tahdit tutanaklarında yayla evi olduğu vurgulanmış, Yerel Mahkemece yapılan keşifte' dinlenen tanık tarafından da öncesinin R....oğullarının kullandığı yayla evi olduğu açıklanmıştır. Öyle ise, çekişmeli taşınmazın öncesinin kamu malı niteliğindeki yayla olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır. Bu cümleden olarak, genel yayla tapusu veya yayla tahsis kararı bulunup bulunmadığı ilgili yerlerden araştırılmalı varsa bu belgeler getirtilip zemine uygulanmalı, yayla tapusu veya tahsis kararı yok ise bu defa komşu köyden seçilecek yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler ile tanıklar taşınmaz başında dinlenip, çekişmeli taşınmazın kadimden beri kamunun yararlandığı yayla niteliğinde olup olmadığı saptanmalı, kamunun yararlandığı yayla niteliğindeki yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı, özel mülk edinmenin söz konusu olmayacağı düşünülmelidir.
 
SONUÇ: Yukarıda açıkladığım nedenlerle; sayın çoğunluğun bozma kararı gerekçesinin eksik olduğu görüşünde olduğumdan, bozma kararına katılmakla birlikte gerekçeye katılmıyorum.
 
Başkan
Ferruh Atbaşoğlu
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini