Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/10845
Karar No : 1998/11336
T :25.11.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
           TESCİL
TEZKERE-İ SAMİYYE HÜKÜMLERİ
ZİLYEDLİK SÜRESİ
KARAR ÖZETİ: 1326 tarih 289 sayılı Tezkere-i Samiyye uyarınca 1326 tarihinden önceki 10 yıllık zilyetliğin maddi olaylara davalı olarak açıklanması olanaksız hale geldiğinden bahiste Tapulama Mahkemesince tapulama dışı bırakılan taşınmaza ilişkin olarak 3303 sayılı Kanun hükümlerine göre açılan zilyetliğe davalı tescil davasında, davacıların zilyetliği konusunda, tapulama dışı bırakılma tarihinden önceki sürenin de dikkate alınması gerekir.
(743 s.MK.m.'639)
(34025. Kadastro K. m. 14)
(3303s. K. m. 2,4)
(864 s~ Meriyet K. m. 20)
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda; davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
 
Davacılar, 153 parsel sayılı taşınmazın havza-i fahmiye hudutları içinde kalmış olması nedeniyle Tapulama Mahkemesince tapulama dışı bırakıldığını, taşınmazın tespit tarihine kadar nizasız, fasılasız malik sıfatıyla 20 yılı aşkın zilyedi olduklarından kendi adlarına tescilini istemişlerdir. Dosyada yer alan belgelere göre, dava konusu taşınmaz irsen intikal eden zilyetlik nedenine dayanılarak davalılar adına tespit edilmiş, Orman Yönetiminin itiraz ve davası sonucu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklandıktan sonra, 1326 tarih ve 289 sayılı Tezkere-i Samiyye hükümlerine göre 131 6yılında başlayan zilyetlik kanıtlanamadığı için orman İdaresinin davası reddedilmekle birlikte, kamu malı olması nedeniyle o zaman yürürlükte bulunan 766 sayılı Yasanın 2 ve 54. maddeleri gereğince tapulama dışı bırakılmış, hüküm 19.2.1985 tarihinde kesinleşmiştir. 1326 tarihli Sadaret Tezkeresinin yayınlanmasından önce o zaman yürürlükte bulunan Arazi Kanunnamesinin 78. maddesine göre, miri arazinin on yıl nizasız fasılasız zilyedi olan kişi, o taşınmazı zamanaşımı ile kazanabiliyordu. 1326 tarihli Sadaret Tezkeresi; taş kömürü havzası içinde kalan taşınmazları kamu malı saymış ve o gibi yerlerdeki taşınmazların zamanaşımı yolu ile iktisabını engellemiştir. Ne var ki, adı geçen tezkerenin yayınlandığı tarihe kadar on yıllık hakkı karar süresini dolduran kişilerin haklarını korumuş, bunları kazanılmış hak saymıştır. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları da bu hukuki olguyu aynen benimsemekle birlikte, bu havza dahilindeki taşınmazlardaki zilyetliğin kanıtlanmasını tanıkların soyut açıklamalarıyla değil, o tarihte yaşamış olan tanıkların maddi olgulara davalı ifadelerinin varlığına dayandırmıştır. Akıp geçen zaman süreci içerisinde dinlenen tanıkların yaşlarının, 1326 tarihinden önceki on yıllık zilyetliği maddi olaylara davalı olarak açıklamaları olanaksız duruma geldiğinden, yerel Tapu ama Mahkemesi taşınmazı bu olgu nedeniyle tapulama dışı bırakmıştır. Medeni Kanunun yürürlüğüne ilişkin 864 Sayılı Tatbikat Kanununun 20. maddesinde eski kanunun yürürlüğü sırasında geçen zamanaşımı süresinin yeni kanunun yürürlüğünde geçen zamanaşımı süresine ekleneceği hükmünü de getirmiştir. Daha sonra yürürlüğe giren 3303 sayılı Kanun ile taşkömürü havzasında kalan taşınmaz malların zamanaşımı ile iktisabına olanak tanınmıştır. Eldeki dava ise, 19.6.1986 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 3303 sayılı Yasanın 2. maddesine dayanılarak açılmış bir davadır. Anılan yasanın ilgili maddesi; 289 sayılı Tezkere-i Samiyye hudutları dahilinde kalan taşınmaz malların Medeni Kanun ile Tapulama Kanununun taşınmaz mal mülkiyetinin iktisabına dair hükümleri dahilinde zilyetleri adına tespit ve tescil edileceğini, zilyetlik müddetinin hesabında bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki zilyetlik sürelerinin de dikkate alınacağını duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklamış olup, aynı yasanın 4. maddesi ise, evvelce açılan davalarda taşınmaz malın kömür havzası içinde kalması nedeniyle verilen tescil taleplerinin reddine dair kararların kesin hüküm teşkil etmeyeceğini açıkça vurgulamıştır. yukarıda açıklanan hukuki olgulara göre, davacıların zilyetliğinin tapulama dışı bırakılma tarihinden önceki süresinin de dikkate alınması hususu yasanın kabul ettiği buyurucu bir hükümdür. Mahkemece yapılan araştırma ve incelemede davacılar yararına Medeni Kanunun 639. ve 3402 Sayılı Kanunun 14. maddesindeki zilyetlikle iktisap koşulları kanıtlandığından mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin karar usul ve yasaya uygundur.
 
Yukarıda açıklanan gerekçelere göre, davalı Yönetimlerin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), onama harcının davalı Orman Yönetiminden tahsiline, 25.11.1998 günü oyçokluğu ile karar verildi.
 
 
KARŞI OY YAZISI
 
Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazanım süresi dolmadığından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 996/8-768 Esas, 997/100 Karar sayılı ve 19.2.1997 tarihli kararı uyarınca davanın dinlenme olanağı yoktur. Bu nedenle, kararın kesin olarak BOZULMASI gerektiği inancı ile sayın çoğunluğun onama yolundaki düşünce ve kararına katılmıyorum.
 
 
Başkan
Ferruh Atbaşoğlu
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini