 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E:1998/10639
K:1998/11012
T:16.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR
Vekaletnamesinde hakimin reddi için yetki bulunan davacı vekili reddi hakim dilekçesinde davanın, kamulaştırma bedelinin artırılması davası olup, hakimin taşınmazı imar planı içinde kalmasına rağmen tarla olarak nitelendirdiğini, bilirkişi kurulu tarafından yapılan nitelemeye ve verilen, rapora rağmen ek rapor istediğini, bu yönün ihsası rey mahiyetinde olduğunu, bundan ayrı, duruşma hakimi hakkında Ankara 20. Asliye. Hukuk Mahkememsine tazminat davası açtıklarını, bu nedenle aralarında husumet ortaya çıktığını bildirerek reddi hakim talebinde bulunmuştur. isteme göre reddi istenen hakim, taşınmazın ne olarak nitelenmesi gerektiği takdirinin, hakime ait olduğunu, aleyhine açılan tazminat davasının ise, sırf reddi hakim sebebi oluşturmak amacıyla açılan yapay bir dava olduğunu bildirerek talebin reddi gerektiğini görüş olarak açıklamıştır. İstemi inceleyen merci hakimliği, davacılar tarafından Ankara Asliye 20. Hukuk Mahkemesine açılan davanın H.U.M.Y.'nın 29/5. maddesi gereğince reddi hakim sebebi olacağını gözeterek talebi kabul etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, davacılar tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davasının 18.08.1997 tarihinde açıldığı, reddi hakim dilekçesine ekli belgede davacılar tarafından açılan tazminat davasının ise 1998/360 numarada kayıtlı olup, eldeki davanın devamı aşamasında açıldığı gözlenmiştir. H.U.M.Y'nın 29/5 maddesinde tanımı yapılan dava, görülmekte;olan davaları amaçlamaktadır. Aksi halin kabulü, davanın taraflarınca açılarak her davanın hakimin davayı çözümlenmesini engeller. Bunlardan dolayı, kamulaştırma bedelinin arttırılması davalarında taşınmazın tarla veya arsa olarak nitelenmesi hakimin yargı yetkisi kapsamında ve onun takdirine giren^ bir konu olup, hükmün esası ile birlikte temyiz sebebidir. Bu nedenle, hakimin bilirkişilerden ek rapor veya yeni bir rapor istemesi reddi hakim sebebi sayılamaz. Yukarıda açıklanan nedenlerle reddi hakim: isteminin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; gerçek kişinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16/11/1998 gününde oybirliği ile karar verildi.