 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1997/7421
K. 1997/7936
T. 22.9.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
BİLİRKİŞİ RAPORU
KARAR ÖZETİ: 1. Orman sınırlaması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk kez yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116,4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
2- Kendi içerisinde çelişen ve içeriği ile sonuç kısmı birbirine uymayan veya resmi belgelerle çelişen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
(3116 s. OK. m.1)
(4785 s. OKDK. m.1)
(5658 s. OKEK. m.1)
(1086 s. HUMK. m.283,284,286)
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekte, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Bartın, Amasra İlçesi, H Köyünde bulunan 48 parsel sayılı taşınmazın davalı gerçek kişi adına yapılan tespitine Orman Yönetimince itiraz edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki: Karara dayanak alınan bilirkişi kurul raporu, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığı gibi, rapor içerik kısmıyla sonuç itibariyle çelişkili olup, kendi içerisinde çelişen rapora göre karar verilemez.
Orman sınırlaması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Mahkemece bu amaçla, çekişmeli taşınmaz yerinde sadece memleket haritası ve amenajman planı uygulanmış, taşınmazın bu belgelere göre konumu belirlenmiştir. Ayrıca, hava fotoğraflarında uygulanmak suretiyle, bu fotoğraflardan taşınmazın ne olarak gözlendiği hususu gözardı edilmiştir. Taşınmazın, raporunda (B) kesimine ilişkin değerlendirmesinde, üzerinde 5-10 yaşlarında fıstık çamları, ayrıca meşe, sandal, ladinden söz edildiği halde, 1948 tarihli memleket haritasında açıklık alan içerisinde kaldığı ve tarihsiz amenajman planında ise; 13 nolu bölme içerisinde sarı renkle boyalı ziraat alanı içerisinde a1dığı, toprağı humuslu ve orman toprağı olduğu ve orman sayılan yerlerden olduğu söylenmiştir. Bu durumda rapor taşınmazın eylemli durumu ile resmi belgeler ve haritaları itibariyle kendi içerisinde ve sonuç kısmıyla çelişkili olup, resmi belgelerle çelişen rapora dayanılarak karar verilemez. Eylemli durumun varlığı halinde ağaçların cinsi, yaşı, dağılım durumu ve kapalılık derecesi ayrıca saptanması gerektiği gibi, en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasında ne şekilde görüldüğü ve işaretlendiği belirlenmeli ve haritalarında işaretlenmelidir.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116,4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; çekişmeli taşınmazın memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya davalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip, bilimsel verilen bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Yönetimin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde Yönetime iadesine, 22.09.1997 günü oybirliği ile karar verildi.