 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1996/2428
K. 1996/6081
T. 8.5.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN
KARAR ÖZETİ : 4785 sayılı Kanunla gerçekleşen Devletleştirme karşısında, artık bu gibi yerlere ait eski tapu kayıtlarının hukuki değerinden söz edilemez. Ayrıca, tapu ve zilyetlik yoluyla ormandan toprak kazanılması mümkün olmadığı gibi, öncesi orman olan taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü yokedilmiş olsa bile, salt orman toprağının orman sayılan yerlerden kabulü gerekir.
(6831 s. OK. m. 1)
(4785 s. OKDK. m. 1)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı Hazine vekili; 872 ve 873 sayılı parsellerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, imar ihyanın söz konusu olmadığını belirtip, tesbitlerin iptalini istemiştir.
Her iki parselin tamamının orman olduğu saptandığı halde, Yerel Mahkeme davayı kısmen kabul edip, her iki parselde belli miktarları ayırıp, tapu kaydı kapsamında kaldığını belirterek, gerçek kişiler adına, diğer kesimlerin ise orman olarak Hazine adına tesciline karar vermiştir.
Hazine vekili temyizinde, iki parselin tamamının orman olduğu halde, davanın kısmen kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
Dava konusu 872 ve 873 sayılı parseller, 364 ve 365 sayılı parsellerin devamı olup, yapılan keşif sonucu uzman orman mühendisi tarafından düzenlenen 7.9.1995 tarihli raporda; 872 ve 873 sayılı parsellerin 1960 yılı çekimli hava fotoğrafı, buna dayalı memleket haritası ve amenajman planında, orman olarak belirlendiği ve her iki parselin "orman toprağına sahip olduğu, bitişik ormanın meşe, gürgen ve ardıç ağaçları ile kaplı olduğu, % 50 eğimde ormanın devamı niteliğinde ve 4785 sayılı Yasa ile Devletleştirilen fakat, 6585 sayılı Yasa ile ilgisi olmayan 6831 sayılı Yasanın 1. maddesine göre orman sayılan yerlerden olduğu" açıklanmıştır.
Bu olguya rağmen Yerel Mahkeme fen bilirkişisinden keşif yapılmaksızın bir ek rapor alınmıştır.
24.11.1995 tarihli ek raporda; 364 ve 365 sayılı parsellerin kök tapuya göre 65 m2 eksik olduğunu ve bu miktarın orman olsa dahi, 872 ve 873 sayılı parsellerden tamamlanması gerektiğine değinerek, her iki parselden ayrı ayrı 32.5'lik alanları işaretleyip, yeni kroki çizmiştir.
Oysa; 364, 365 sayılı parseller, 872 ve 873 sayılı parsellerle öncesi bir butun olarak dayanak 1928 tarih, 158 nolu tapu kaydının tapulamada revizyonu sonucu 364 ve 365 sayılı parseller, gerçek kişilere; 872 ve 873 sayılı parseller tapusunun (çalılık) gösteren değişir nitelikteki doğu sınırından kesilerek, ormana rastlaması nedeniyle zilyetlikle kazanılması olanaksız ve kayıt dışı kabul edilerek, kesilip Hazineye bırakılmıştır. İtiraz üzerine anılan karar değiştirilmiştir.
Hazinenin davası üzerine yapılan keşif ve uygulamada, 872 ve 873 sayılı parsellerin tamamının (memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planına göre orman olduğu, doğudaki ormanın devamı olduğu saptanmıştır). Raporda da açıklandığı gibi, belgelere ve mevcut duruma göre orman olduğu saptanmış taşınmazlarla ilgili tapunun 4785 sayılı Yasa ile gerçekleşen Devletleştirme karşısında hukuki değerinden söz edilemez. Artık prosedür gereği uygulanan memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planında orman olduğu da saptandığına göre, tapunun miktarı sonucu etkilemez.
Dava konusu 872 ve 873 sayılı parsellerin tamamının orman olduğunu yerel mahkeme de kabul etmiştir.
Ne var ki; yanlış bir gerekçe ile kayıt miktarının ormandan tamamlanması yoluna gitmiştir.
Yukarıda değinilen nedenlerle, hukuki değeri kalmamış tapuya değer verilemeyeceğine, parsellerin orman olduğu saptandığına ve ormandan tapu ve zilyetlik yolu ile toprak kazandıran 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş bulunduğuna, bitki örtüsü yok edilse dahi öncesi orman olan taşınmazlarda salt orman topraklarının orman olarak kabulü gerektiğine göre, Yerel Mahkemenin tapu miktarını ormandan tamamlayan kararı doğru değildir.
Hazine, 872 ve 873 sayılı parsellerin orman olduğunu ve bu şekliyle tescilini de kabul etmiştir.
O halde; davanın her iki parselin tamamı için kabulü gerekirken, kısmen kabul ve ormandan tamamlama yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre ölü malik Muammer'in mirasçılarının saptanması ve gerçek malikler adına tescil gerekirken, ölü adına tescil kararı verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
(BOZULMASINA), 8.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.