 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1996/1445
K. 1996/5163
T. 16.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
KARAR ÖZETİ : Orman Yönetimi ile gerçek kişi arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasında; memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının uygulanması, taşınmazın 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumunun kesin ve tereddüde yer vermeyecek biçimde saptanması, 6831 sayılı Kanunun 1/E-G maddesinin kabul edilebilmesi için, çekişmeli yerin çevresiyle birlikte bir bütün olarak ele alınmak suretiyle yönetmelikte değinilen unsurların araştırılarak tespit edilip tutanağa işlenmesi, keza, 4785 sayılı Kanunun 2/B-C maddesinin uygulanabilmesi için de, yasada yazılı hususların yine bilirkişiler aracılığıyla saptanarak tutanağa işlenmesi gerekir. Sözü edilen unsurları taşımayan, yasanın tanımladığı şekle uygun düşmeyen bölümlerin değinilen bentler içinde mütalaa edilmesi mümkün değildir.
(6831 s. OK. m. 1)
(4785 s. OKDK. m. 1)
(5658 s. OKEK. m. 1)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı Orman Yönetimi, Vakfıkebir İlçesi, Demirci Köyünde yer alan davalı parselin tesbitine itiraz etmiş, yerel mahkeme davayı reddetmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, gereği tam olarak yapılmadığı gibi, toplanan kanıtlar hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir.
Şöyle ki; bozma kararında, memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının uygulanması ve bu belgelerde taşınmazın ne olarak nitelendirildiğinin açıklanması; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumunun saptanması gereğine değinilmiştir. Mahkemece, yapılan keşif sonucu alınan raporda, taşınmazların bu belgelerde ne olarak nitelendirildiği açıkca belirtilmeyip, (saptanan bulguların memleket haritasına uygun olduğu) şeklinde duraksama yaratacak bir anlatıma yer verilmiştir. Oysa, raporun açık ve kesin olması gerekir. Kaldı ki; taşınmazlar üzerinde (10-40), (10-70) yaşlarında kestane, gürgen ve kızılağaç topluluğunun varlığına değinilmiştir. Bu ağaçların sayısı, kapalılık derecesi ve hakim ağaç unsurunun hangi türde olduğunun belirlenmesi, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesinin (F) ve (G) bentlerinin kabul edilebilmesi için yönetmelikte değinilen unsurların araştırılıp, bilirkişi eliyle, mahkeme gözlemiyle saptanıp, tutanağa işlenmesi gerekir. Bu sebeplerle, evvelce görev almış bilirkişiler dışında yeniden seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanından oluşturulacak bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılarak, memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı yerine uygulanıp, taşınmazların bu belgelerde ne olarak nitelendirildiği saptanıp; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenip, mevcut ağaçların yaşları, cinsleri, sayıları ve (cinslerine göre gruplandırılarak her grubun ayrı ayrı yaşları ve sayıları ile) hakim ağaç unsurunun hangi türde olduğu belirlenip, memleket haritasının kenarında yer alan işaretler itibariyle çekişmeli taşınmazların bulunduğu kesimin neye tekabül ettiği açık ve kesin şekilde saptanıp, bu konuda duraksamaya yer vermeyecek yeterli, bilimsel veriler içeren rapor ve kroki düzenlettirilmelidir. Ayrıca, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesinin (F) ve (G) bentlerinin uygulanabilmesi için, taşınmazların müstakilen değil çevresiyle birlikte yöreye göre bütün olarak ele alınıp, melleket haritasındaki konumunun yine yöre olarak incelenmesi suretiyle belirlenmesi gerekir.
4785 sayılı Yasanın 2. maddesinin (B) ve (C) fıkralarının uygulanabilmesi için, yasada yazılı şekilde kestanelerin aşılı ya da aşısız olup olmadığı, kızıl ağaçların özel olarak yetiştirilmiş olup olmadığı hususlarının yine bilirkişiler eliyle saptanması ve tutanağa işlenmesi gerekir. Değinilen unsurları taşımayan, yasanın tanımladığı şekle uygun düşmeyen bölümlerin, değinilen bentler içinde mütalaa edilmesi mümkün değildir. Bu yönler gözetilmeksizin yetersiz rapor ve bozmaya karşın eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde Yönetime iadesine, 16.4.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.