 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1994/3465
K. 1995/1484
T. 10.2.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN
EKSİK SORUŞTURMA
KARAR ÖZETİ: Nizalı taşınmazın; 1944 yılında yapılan sınırlandırmada orman tahdidi dışında bırakıldığı, ancak dosyada mevcut raporda 4785 sayılı kanun çerçevesinde Devletleştirmeye tabi yerlerden olduğu vurgulandığı ve 1989 yılında yapılan tahdit sırasındaorman sınırları içine alındığı anlaşıldığına göre; taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü ve ağaçların yaşları. kesin olarak saptanmalıdır. Bu nedenle, evvelce görev almış olanlar dışından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılarak; taşınmazın çevresiyle birlikte toprak yapısı, bitki örtüsü incelenmeli, zemindeki ağaçların yaşları, en yaşlısından başlanarak tespit edilmeli, ağaçların saptanan yaşları itibariyle, taşınmazın 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki durumu açıkça saptanmalı ve bu uygulama ve araştırma sonunda 4785 sayılı Kanun kapsamında olduğu saptandığı takdirde, tapu ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı düşünülmeli ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
(6831 s .OK. m. 1)
(4785 s. OKDK. m. 1)
Taraflararasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı gerçek kişi; Mustafakemalpaşa ilçesi, Muradiye-Sarnıç Köyü'nde yer alan 31 H. 5350 m2 miktarlı, 224 parsel sayılı taşınmazın 5500 m2 alanlı bölümüne itiraz etmiş, yerel mahkeme davayı kabul etmiş, hüküm davalı yönetimler tarafından 5500 m2 bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.25.06.1992 günlü bozma kararında, işin esası incelenmeyip, taraf teşkiline değinilmiştir. Yerel mahkeme bozmaya uymuş ve esas ile ilgili hüküm kurmuştur. Ancak, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Şöyle ki; dosyada yer alan rapor, kroki ve diğer belgelere göre, taşınmazın 1944 yılında yapılan tahditle dışta bırakıldığı; ancak, rapora göre 4785 sayılı Yasa çerçevesinde devletleştirmeye tabi yerlerden olduğu vurgulanmış ve 1989 yılında yapılan tahdit sırasında orman olarak kabul edilip, orman sınırları içine alınmıştır. Bu olguya göre, taşınmazın üzerinde var olan bitki örtüşünün ve ağaçların yaşlarının uzman bilirkişiler eli ile kesin olarak belirlenmesi gerekir. Bu sebeplerle; evvelce görev almış bilirkişiler dışında, yeniden seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı ile yeniden keşif yapılarak, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenip, zeminde bulunan ağaçların yaşlarının en eskisinden başlanarak belirlenmesi ve bu konuda bilimsel verilen içeren, saptanacak ağaç yaşlarına göre, taşınmazın 4785 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihteki durumunu açıkça belirleyen rapor alınmalıdır. Bu uygulama ve araştırmaya göre, taşınmazın 4785 sayılı Yasa kapsamında olduğu saptandığı takdirde, tapu ve zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı düşünülerek, ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Değinilen yönler gözetilmeden, (A) ile işaretli 5500 m2 'lik bölüm için davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmun (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 10.2.1995 günü oybirliğiyle karar verildi.