 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1994/2514
K. 1995/293
T. 19.1.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
DAVANIN TARAFLARI
ZİLYETLİGİN KANITLANMASI
KARAR ÖZETİ: Harcını vermek suretiyle davada taraf sıfatım kazanmış bulunmayan Orman Yönetimi aleyhine hüküm kurulamayacağı gibi, taşınmaz tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş olduğundan, esasen adı geçen yönetimin davaya dahil ettirilmesine de gerek yoktur. Ancak, davacı kazandırıcı zamanaşımına dayandığına ve maddi bir olgu olan zilyetliğin tanık dahil her türlü delille kanıtlanması zorunlu bulunduğuna göre; yalnızca mahalli bilirkişi beyanı esas alınarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle, tarafların gösterecekleri tanıklar mahallinde dinlenmek suretiyle, taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl ve ne zaman başladığı, ne kadar süre ve ne şekilde devam ettiği, ekonomik amacına uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandığı hususları araştırılmalıdır.
(3402 s. Kadastro K. m. 26/B)
(1086 s. HUMK. m. 259, 265)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Orman Yönetimi, 3402 sayılı Yasanın 261B maddesi gereğince harcını vermek suretiyle taraf sıfatını almamıştır. Dava konusu taşınmaz, tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edildiğine göre, Yönetimin davaya dahil ettirilmesine de gerek yoktur. Taraf sıfatını almayan kişi yönünden aleyhe hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, davacı kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle ve zilyetliğe dayanmaktadır. Zilyetlik maddi bir olgu olup, bunun tanık dahil her türlü delille kanıtlanması gerekir. Salt yerel bilirkişi anlatımı hükme dayanak alınamaz. Mahkemece, taraflardan tanıkları sorulup, HUMY.nun 259 ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyedliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmelidir. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınantemyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine. 19.01.1995 günü oybirliği ile karar verildi.