Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1994/2442
K. 1995/495
T. 23.1.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TESCİL
ORMAN
YAYLA
 
KARAR ÖZETİ Bir taşınmazın tescile konu olabilmesi için; öncelikle tapuda kayıtlı olması, orman, mera, yaylak ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden bulunmaması ve 3402 sayılı Kanunun zilyetlikle yer kazanmaya ilişkin 14 ve ilgili maddelerindeki koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olması gerekir. Buna göre:
1-Belirlenen mevki ve sınırları itibariyle çekişmeli (nizalı) yerin davacı veya önceki maliklerden biri, ya da herhangi bir başka kişi adına tapuda kayıtlı olup olmadığı ve belgesizden kazanılacak toprak miktarının belirlenmesi suretiyle 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamanın aşılmasını önlemek bakımından gerek davacı ve gerekse önceki maliklerinin belgesizden tescil edilmiş başkaca taşınmazları veya yine davacı ve bayileri tarafından eldeki dava dışında açılmış derdest veya sonuçlanmış başkaca senetsizden tescil davası olup olmadığı merciinden sorulmalı (bu bağlamda, belirtilen hususların araştırılması için gerek mahkeme tarafından Tapu Sicil Müdürlüğüne, Kadastro Müdürlüğüne ve Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğüne yazılan müzekkerelerinin ve gerekse adı geçen mercilerin yanıtlarının tam, doğru ve yeterli olması gerekir. Yasanın amacının ve yasal koşulların denetlenmesine elverişli olmayan yetersiz yanıtlarla yetinilemez), taşınmazın bulunduğu yerde önce veya sonra tapulama yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise, taşınmazın tapulamaya tabi tutulup tutulmadığı, veya hangi neden ve nitelikle tapulama dışı bırakıldığı yine Kadastro Müdürlüğünden sorularak araştırılmalı, varsa kesinleşmiş tapulama paftaları celbedilmelidir.
 
2-Bölgede orman tahdidi yapılmış olması halinde; tahditle ilgili işe başlama, bitirme ve askı ilan tutanakları Orman İşletme Müdürlüğünden getirtilmek suretiyle, tahditin kesinleşme tarihi, hangi kanun uyarınca yapıldığı saptanmalı, bu tahdit dışında sonradan çıkan yasalar gereği ormanlarla ilgili başka bir işlem yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ise, bunlara ait belgeler de getirtilerek incelenip uygulanmalı, tahdit sırasında 4785 sayılı Kanun gözönüne alınmamış ise; çekişmeli yerin memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı uygulaması sonunda belirecek niteliğine göre, bu yasa kapsamı içinde kalması ihtimali gözetilmelidir. Buna göre; mahkemece, evvelce görevlendirilenler dışında serbest orman mühendislerinden oluşan üçkişilik uzman bilirkişi heyeti ve bir harita mühendisi marifetiyle yeniden keşif yapılarak, mahalli bilirkişinin de yardımıyla kesinleşmiş orman tahdit haritası ve diğer tutanaklar mahalline uygulanmalı, çekişmeli taşınmazla birlikte çevresinin dahi toprak yapısı ve bitki örtüsü incelenmeli, bilirkişilere keşfi izlemeye ve infaza elverişli, tahdit hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli ve bu krokide çekişmeli taşınmazın durumu gösterilmeli, ayrıca bilimsel, rapor alınmalıdır. Bu uygulama sonunda, taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritasının içinde kaldığı saptanırsa davanın dinlenme olanağı yoktur.
 
3- Taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı ve başka bir işleme de tabi tutulmadığı, ancak bilirkişi raporuna göre üzerinde yayla evi bulunduğu anlaşıldığı takdirde ise; bu kez yayla kavramı üzerinde durulmalıdır. Bir veya bir kaç köy/kasaba halkının, yaz aylarında hayvanlarını otlatmak ve serinlemek için tahsisen veya kadimen yararlandığı arazi parçaları" şeklinde tanımlanan yaylalar, kamu malı niteliğinde olup zilyetlikle kazanılmazlar. Yaylalar üzerine yararlanabilmenin doğal gereği olarak geçici nitelikte basit baraka veya hayvan ağılı yapılması mümkün ise de, yerleşmek amacına yönelik kalıcı inşaat yapılamayacağı gibi tarım arazisi olarakda kullanılamazlar. Üzerine bina yapılması veya tarım arazisi olarak kullanılması, süresi ne olursa olsun zilyetlikle kazanma olanağı sağlamaz. Bu nedenle, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin niteliği, öncesinin ne olduğu usulünce araştırılmalı, bir yayla tahsis kararı veya genel yayla tapusu, yayladan yararlanan köye ait bir özel idare kaydı bulunup bulunmadığı soruşturulmalı, varsa bu belgeler ve dayanağı harita, merciinden getirtilip zemine uygulanmak suretiyle, taşınmazın bu belgelere göre durumu saptanmalı, bu tür belgeler bulunmadığı takdirde; taşınmazın kadim kullanım şekli araştırılmak üzere, komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız bilirkişiler ile Hazinenin yine çevre köylerden göstereceği tanıklar taşınmaz başında dinlenmeli ve kamunun yararlandığı yayla niteliğindeki yerlerde özel mülkiyetin söz konusu olamayacağı, bu gibi yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmelidir.
 
(743 s. MK. m. 639, 641)
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 16/B)
(1086 s. HUMK. m. 74)
 
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda; davanın kabulü yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenerek, gereği düşünüldü:
 
Davacı; satın alıp zilyet olduğu taşınmazın adına tescilini talep etmiş, yerel mahkeme davayı kabul etmiştir. Ancak, yapılan araştırma ve inceleme. hükme yeterli değildir.
 
Şöyle ki; bir taşınmazın tescile konu olabilmesi için öncelikle tapuda kayıtlı olmaması; orman, mer'a, yaylak ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden bulunmaması ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının zilyetlikle taşınmaz kazanmaya ilişkin 14 ve ilgili maddelerindeki koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
 
Tapu sicil Müdürlüğünce mahkemeye yazılan 21.5.1993 tarihli yazıda, (.... Eskikonacık Köyü, Bayamlı Mevkii'nde malik Duran adına.., taşınmaz kayıtlarına... rastlanılmamıştır...) denilmiş, mahkeme de bununla yetinmiştir.
 
Bu cevap, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı yolundaki soruya cevap olmadığı gibi, kadastro işlemlerinin Kadastro Müdürlüğünce yapılması nedeniyle, davalı parselin genel kadastrodaki konumunun tesbitine ilişkin soruya da cevap olamaz. Davalı parsel davacı veya önceki maliklerden biri adına değil, her hangi bir kişi adına da kayıtlı olabilir. O halde önemli olan belirlenen mevkii ve sınırlara göre, dava konusu taşınmazın her hangi bir kişi veya kişiler adına tapuda kayıtlı olup olmadığıdır.
 
Yine, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden davacının bu taşınmazla ilgili tescil davası bulunup bulunmadığı sorulmuş, aynı nitelikte cevap alınmıştır. Oysa, araştırılması gereken husus; davacının ve satın aldığı önceki maliklerin bu taşınmazla değil, başka taşınmazlarla ilgili ayrı tescil davaları olup olmadığıdır. Zira, amaç; "belgesizden kazanılacak toprak miktarının belirlenmesi suretiyle 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki kısıtlamaların aşılmasını önlemektir.
 
O halde, davalı parselin tapuda kayıtlı olup olmadığı yolundaki müzekkerenin tam karşılığı doğru ve yeterli cevap alınıp, davacı ve önceki maliklerin bunun dışında tescil davaları olup olmadığı sorulup, tesbit edilmeli; gerek davacı Nevzat, gerekse önceki malik Duran adına belgesizden kayıtlı taşınmaz olup olmadığı araştırılmalı; kadastro işlemlerinin Kadastro Müdürlüğünce yapıldığı gözetilerek, taşınmazın bulunduğu yerde daha önce ve sonra tapulama yapılmış olup olmadığı; yapılmış ise, taşınmazın tapulamaya tabii tutulup tutulmadığı veya hangi neden ve nitelikle tapulama dışı bırakıldığı adı geçen kuruluştan sorulmalı; varsa kesinleşmiş paftalar da istenilmelidir.
 
Yine, dosyadaki orman tahdidi ile ilgili tutanaklar da yetersizdir. taşınmazın bulunduğu yörede yapılmış orman tahdidi ile ilgili işe başlama, bitirme ve askı ilan tutanaklarının Orman İşletme Müdürlüğü'nden getirtilip tahdidin ne zaman kesinleştiği, hangi yasaya göre yapıldığı saptanarak, bu tahdit dışında sonradan çıkan yasalar gereği ormanlarla ilgili olarak başka bir işlem yapılıp yapılmadığı sorulmalı; yapılmış ise, bunlara ait belgeler de getirtilip, incelenerek uygulanmalıdır. Tahditte 4785 sayılı Yasa nazara alınmamış ise, taşınmazın memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı uygulaması ile belirlenecek niteliğine göre bu yasanın kapsamı içinde kalması olasılığı gözetilmelidir.
 
Bu açıklamalar karşısında, mahkemece yeniden yapılacak keşifte evvelce görev almış bilirkişiler dışında öncelikle serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman bilirkişi ve bir harita mühendisine, yerel bilirkişi yardımıyla kesinleşen orman tahdit haritası ve diğer tutanaklar uygulattırılmalı; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenerek, uzman ve fenni bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide taşınmazın durumu gösterilmeli; çizdirilecek kroki keşfi izlemeye ve infaza olanak sağlayacak şekilde açık ve yeterli olmalı, bilimsel açıklamaları içeren rapor alınmalıdır. Taşınmaz uygulamaya göre tahdit sınırları içinde kaldığı takdirde, davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözetilmelidir. Yapılacak inceleme sonucu, çekişmeli yerin orman tahdit sınırları dışında kaldığı; başka bir işleme de tabii tutulmadığı belirlenirse, ziraatçi bilirkişi Nazmi'nin raporunda taşınmaz üzerinde yayla evinin bulunduğunu bildirmiş olması karşısında, parselin yayla ile de irtibatı olabileceğinden bu kez yayla kavramı üzerinde durulması gerekmektedir.
 
Yayla, genel bir tanımıyla, "bir veya birkaç köy-kasaba halkının yaz aylarında hayvanlarını otlatmak ve serinlemek için tahsisen veya kadimen yararlandığı arazi parçaları" olarak ifade edilmektedir. Bu nitelikteki yerler MY. nın 641 ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/B madde hükümleri uyarınca kamu malı niteliğinde olup, zilyetlikle kazanılamaz. Doğal olarak yararlanabilmenin gereği, yaylalar üzerinde geçici nitelikte basit bina ve hayvan ağılı bulunabilir; ancak, yerleşim amacına yönelik kalıcı inşaat, gerek kısmi tarım yapılmış olması sonucu zilyetlik süresi ne olursa olsun, yaylalarda özel mülk olarak toprak kazanılamaz.
 
Öyle ise, taşınmaz ve çevresinin niteliği, öncesinin ne olduğu yöntemince araştırılmalı; bunun için bir yayla tahsis kararı veya genel yayla tapusu ve aynı köyle ilgili yaylaya ait özel idare kaydı olup olmadığı soruşturulmalı; varsa, bu belgeler ve dayanağı haritada ilgili yerden getirtilip, zemine uygulanmalı; taşınmazın tahsis kararı, tapu, özel idare kaydı ve haritasına göre durumu saptanmalıdır. Araştırmaya rağmen bu tür belgeler bulunamazsa, bu kez, taşınmaz ve çevresinin kadim kullanım şekli araştırılmak üzere, komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız bilirkişiler ve Hazinenin çevre köylerden göstereceği tanıklar taşınmaz başında dinlenip, bilgilerine baş vurularak, çekişmeli parsel ve çevresinden davacı ve komşu köyler ve kasaba halkının nasıl yararlandığı, öncesinin ne olduğu sorulup; eski keşifteki anlatımlar göz ardı edilmeksizin niteliği belirlenip, kamunun yararlandığı yayla niteliğindeki yerlerde zilyetlikle toprak kazanılamayacağı özel mülkün söz konusu olmayacağı düşünülmelidir.
 
Bütün bunlardan ayrı olarak kabule göre de, davacı 13904 m2'lik bir sahanın adına tescilini istediği halde, Yerel Mahkeme talebin aşılıp 14.716 m2'lik bir yerin adına tesciline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
 
Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 23.1.1995 günü oybirliği ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini