 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1994/1007
K. 1994/1680
T. 18.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ELATMANIN ÖNLENMESİ
KAL'
ORMAN
ORMAN İÇİ YAYLAK
KARAR ÖZETİ Nizalı yerin orman sayılan yerlerden olup, orman içi yaylak olarak kullanıldığı ve davalının bu yere yaptığı binanın kalıcı mahiyette bulunduğu saptandığına, orman sayılan yerlerde ne geçici, ne de kalıcı bina yapılamayacağı gibi, orman içi yayla olarak kullanılan yerde dahi kalıcı ve yerleşim amacı taşıyan bina yapılamayacağına nazaran hazinenin açtığı elatmanın önlenmesi ve kal' davasının kabulü gerekir.
(6831 s. OK. m. 20, 21,22)
(743 s.MK.m.654)
(Kanunname-l Arazi m. 101)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Yönetimler tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın devlet ormanı olduğunu; ancak, davalının elatarak, tecavüz ettiğini bildirerek, müdahalesinin meni ile yapının kal' ini istemiştir. Davalı ise, taşınmazın kadim yayla olduğunu savunmuştur. Dosya içeriği ve delillere göre, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu saptanmıştır. Tanık anlatımları, yerel bilirkişi açıklaması ve orman bilirkişisi raporuna göre de bu yerin orman içerisinde yaylak olarak kullanıldığı bildirilmiş, davalı dahi kadim yayla olduğunu kabul etmiştir. Yaylalar, kamu malı olup, bir tahsis belgesine dayanılarak veya öncesi bilinmeyen süreden beri bir veya bir kaç köy veya kent halkının birlikte yılın belli bir döneminde hayvanları için otundan ve suyundan yararlandığı yüksek yerler olarak tanımlanmıştır. Orman Yasasının 20, 21 ve 22. maddeleri ile yaylaların hukuksal düzenlemelerini yapan Arazi Kanunnamesinin 101. maddesi birlikte gözetildiğinde, bu gibi yerler üzerine ilgilisine mülkiyet sağlayabilecek, sabit mahiyette ve devamlılık arzeden yapıların yapılmasına engel teşkil eder. Dosyada yeralan inşaat mühendisi bilirkişinin ek raporunda, binanın kalıcı maliyette olduğu belirlenmiştir. Yayla yerlerinde, konumu itibarı ile insanların barınması için dam, hayvanların barınması için geçici nitelikte ağıl ve koni gibi yerlerin yapılması töre gereğidir.
Ancak, yapılacak bu yapıların Medeni Yasanın 654. maddesinde tanımı yapılan baraka ve kulübe gibi hafif devamlılık arzetmeyen, yerleşme amacı taşımayan, geçici nitelikte olması gerekir. Bunun da, taşınmazın konumu gözetildiğinde, Orman Yasasının 22. maddesi gereğince, Bakanlığın iznine tabi tutulması gerekir. Yukarıda açıklanan hafif mahiyette olmayan ve sahibine mülkiyet hakkı sağlayacak biçimde ve yerleşmek amacına yönelik kalıcı nitelikte bina yapılmasına yasal olanak yoktur.
Dosya kapsamına göre, taşınmazın esasen orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğine göre; ne geçici, ne kalıcı bina yapılamayacağı gibi, orman içinde yayla olarak yararlanılan bir yer olarak da yine açıklanan nedenlerle kalıcı ve yerleşim amacı taşıyan bina yapılamaz. Değinilen yönler gözetılıp, davanın kabulüne karar vermek gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz' itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 18.2.1994 günü oybirliği ile karar verildi.