 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1993/11791
K. 1994/15193
T. 8.12.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN
GAYRİ SABİT SINIR
KARAR ÖZETİ Mahallinde yapıdan keşif sonunda, çekişmeli taşınmazın iki sınırında orman, üçüncü sınırında ise, yaya yolundan sonra yine orman bulunduğu saptandığı uygulanan vergi kayıtlarının sabit sınırları itibarıyla taşınmazı tam olarak kapsamadığı anlaşılmakla ve taşınmazın memleket haritası ve amenajman planında açık alanda kaldığının belirlenmesi öncesinin orman olmadığı anlamına gelmeyeceğine göre; vergi kayıt miktarından fazlasının taşınmazın sınırlarındaki ormanlardan kazandığının kabulü ile, yalnızca kayıt miktarı kadar olan ve bilirkişi krokisinde işaretlenen bölümün davalı adına tescil/ne karar vermek gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 18/2, 20/c)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi ve tesbit gibi tescili yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Mahallinde yapılan üç keşifte de taşınmazın eylemli sınırı doğuda yaya yolu ve ötesi orman ile Akif yeri; batısı orman ve kurudere; kuzeyi, orman; güneyi, Karaboğaz Deresi olarak tesbit edilmiştir. Taşınmaza revizyon gören 846 ve 847 numaralı vergi kayıtları sadece mevkisi ile kısmen doğu hudut ve öz sınırı itibariyle taşınmaza uymakta olup; diğer sınırlarındaki Mehmet ve Ali taşınmazı yoktur. 2651 nolu komşu parsel vergi kaydı ise, nizalı parselin eski malikini göstermektedir. Bu tesbitlere göre, vergi kayıtları taşınmazı sabit hudutları itibariyle tam olarak kapsamaz. Taşınmazın vergi kayıtları miktarından fazlasının doğu, kuzey ve batıdaki ormandan kazanıldığının kabulü gerekir. Anılan sınırların sabit olduğu ispat edilmiş değildir. Taşınmazın memleket haritası ve amenajman haritasında açık alanda olduğunun belirlenmesi, öncesinin orman olmadığı anlamına gelmez. Bu belgeler, yapıldıkları tarih itibariyle taşınmazın durumunu belirleyebilir. O halde, davalının dayanağı vergi kayıtları miktarı kadar 8.9.1 993 tarihli krokide işaretlenen 1419 m2 yerin davalı adına tescili gerekirken, tamamı yönünden oluşturulan tescil kararı isabetli görülmemiştir.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Yönetimin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde Yönetime iadesine, 8.12.1994 günü oybirliği ile karar verildi.