 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1992/875
K. 1992/1272
T. 31.3.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ORMAN TAHDİDİNE İTİRAZ DAVASI
- GÖ
RE V
ÖZET : Orman kadastrosu da bir kadastro işidir. Orman kadastro işlemine itiraz edilmesi halinde davanın Kadastro Mahkemesinde görülmesi yasa gereğidir. Bu durumda, kadastroya itiraz niteliğindeki davanın hakeme gönderilmesi ol anaksızdır. Ayrıca, bir taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı ancak mahkemece saptanabilir.
(6831 s. OK. m. 11, 2)
(3402 s. Kadastro K. m. 26)
Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, mahkemenin görevsi zliği sebebiyle davanın reddi yolunda kurulan 4.4.1991 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, g ereği düşünüldü:
Orman tahdidine itiraz davasına bakan Kadastro Mahkemesi, tarafların niteliğine göre davaya hakem sıfatıyla bakılması gerektiği düşüncesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Oysa; 6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinde; (tutanak ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde Kadastro Mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde ka dastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve bu Yasanın 2. maddesine göre, orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı ile hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilirler) denilmek suretiyle orman kadastro işlemlerine karşı kadastro mahkemesi nezdinde itiraz edebileceği amir hükme bağlanmıştır. 3402 sayılı Yasanın 26. maddesinde açıkça, (kadastro işlerinde 3533 sayılı Yasa hükümleri uygulanmaz) denilmiştir. Orman kadastrosu da bir kadastro işidir. Orman kadastro işlemine itiraz edilmesi halinde davanın kadastro mahkemesinde görülmesi yas a gereğidir. Bu durumda, kadastroya itiraz niteliğindeki davanın hakeme gönderilmesi olanaksızdır. Ayrıca, bir taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı ancak mahkemece saptanabilir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına bakılıp hüküm kurulması gerekirken görev yönünden davanın reddi yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 6831 sayılı Yasanın değişik 11. maddesi gereğince tahdide itiraz davaları harçtan bağışık olduğundan peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 31.3.1992 günün de oybirliği ile karar verildi.
|