 |
T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi
E. 1992/195
K. 1992/156
T. 3.2.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORMAN TAHDİDİNE İTİRAZ DAVASI
GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET 6.7.7988 günlü karar 27.3.7990 tarihinde kesinleşmiş olsa dahi, 27.4.7989 gününde verilen dilekçe ile dosya görevli mahkemeye intikal ettirilmiştir. Hüküm kesinleşmeden dilekçe verilmiş olması, dosyanın görevli mahkemeye intikali için engel teşkil etmez. Önceden verilen dilekçe, süresinde verilmiş dilekçe sayılır ve kabulü gerekir. Dosyanın bu şekilde görevli mahkemeye gönderilip esasa geçmiş olmasında yasal sakınca yoktur.
(1088 s. HUMK. m. 193)
Davacı Kemal vekili tarafından Orman idaresi ve diğer davalı aleyhine açılan orman tahdidinin iptali davası sonunda, zuhulen esasa kaydedilen dava bakımında esasın kapatılması yolunda karar verilmiş, taraflar vekillerince 05.10.1990 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiştir'.
Bu sebeple, dosya içindeki t üm belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
Davacı, 878 sayılı parselin orman olmadığını ileri sürerek, yapılan tahdidin iptalini istemiş, yerel mahkeme 6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesine göre tahdide itiraz davalarının kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiğini vurgulayarak, dilekçenin görev yönünden reddine karar vermiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi işin esasına bakılması gerektiğini belirleyerek kararı bozmuştur. Yerel mahkeme, 06.07.1988 tarihli kararı ile bozm anın konusunu teşkil eden 17.11.1987 tarihli kararında direnmiştir. Direnme kararı taraflara tebliğ edilmiş, fakat taraflar temyiz yoluna başvurmadığından 27.03.1990 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu kez Mersin Kadastro Mahkemesi 27.03.1990 tarihinde, kesinleşmiş karara rağmen 27.04.1989 havale tarihli dilekçe üzerine dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesinden istendiğini ve zuhuleri esasa geçtiğini, oysa hükmün kesinleşmesini müteakip 10 günlük yasal süre içinde dosyanın intikali gerektiğini, süre dolmasına rağmen bu işlemin yapılmadığını belirleyip, esasın kapatılmasına ve dosyanın iadesine karar vermiştir.
Oysa; 06.07.1988 günlü karar 27.03.1990 tarihinde kesinleşmiş olsa dahi, 27.04.1989 gününde verilen dilekçe ile dosya görevli mahkemeye intikal ettirilmiştir. Hüküm kesinleşmeden dilekçe verilmiş olması, dosyanın görevli mahkemeye intikali için engel teşkil etmez. Önceden verilen dilekçe, süresinde verilmiş dilekçe sayılır ve kabulü gerekir. Dosyanın bu şekilde görevli mahkemeye gönderilip esasa geçmiş olmasında y asal sakınca yoktur. Yargıtay'ın uygulaması da bu yoldadır.
Ayrıca, kabule göre bu olgu karşısında gerekirse, esasın kapatılmasına değil HUMK.nun 193. maddesine göre, davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilir. Bu durumda yasal şekilde, görevli mahkemeye intikal etmiş dosyada işin esasına bakılması gerekirken, aksine düşüncelerle dosyanın iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların yatıranlara istek halinde iadesine, 03.02.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.
|