 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2006/3926
K: 2006/5312
T: 08.05.2006
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer. Davalara ait dosyalar re 'sen kadastro mahkemelerine devredilir.
Elatmanın önlenmesi davaları da taşınmazın aynıyla ilgili davalar olup, taraflar arasındaki bu tür bir çekişme, kadastro mahkemesinin görevine girer.
(1086 s. HUMKm. 1,8)
(3402 s. Kadastro K. m. 25, 27)
Taraflar arasında görülen davada; davacı, 02.09.2004 tarih 1 ve 2 nolu tapulu ve tapusuz çekişme konusu taşınmazlarına, eşi ve çocukları olan davalılar tarafından haksız olarak oturulmak ve ürünlerinden yararlanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapulu ve tapusuz taşınmazlara elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen bilgi ve belgelerden çekişme konusu yerlerin genel kadastroya tabi tutulduğu ve kadastro tespitlerinin yapılarak tespit tutanaklarının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili (3402 Sayılı Yasanın 25. maddesi gereğince Kadastro Mahkemelerinin görevine giren) ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların re'sen Kadastro Mahkemesine devredileceği Kadastro Yasasının 27. maddesi hükmü gereğidir. Elatmanın önlenmesi davalarının taşınmazın mülkiyetiyle (aynıyla) ilgili olduğu ve Kadastro Kanununun 25. maddesi hükmü gereğince Kadastroyu ilgilendirdiği, başka bir ifadeyle taraflar arasındaki çekişmenin Kadastro Mahkemesinin görevine girdiği ve anılan mahkemece uyuşmazlığın giderileceği tartışmasızdır. Görev, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece davanın her safhasında re'sen gözetilmesi gereken bir usul kararıdır. Verilecek kararın niteliği itibarı ile de HUMK.nun 193. maddesinin uygulama yeri bulmayacağı kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, dava dosyasının Kadastro Mahkemesine devrine (gönderilmesine) karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince açıklanan nedenden ötürü (BOZULMASINA), peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.