 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2005/6378
K: 2005/7099
T: 13.6.2005
- TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
- ÇATIŞAN HAKLAR
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Cebri satış sonucu kazanılan mülkiyet hakkı ile ilama dayalı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkın çatışması durumunda; öncelikli ve düzgün sebebe dayalı olana değer verilmesi gerekir.
(4721 s. MK. m. 705)
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazları 24.4.1995 tarihinde cebri ihale ile satın aldığını ancak daha sonra açılan davalar nedeniyle tescilinin yapılmadığını, davalının eski maliki aleyhine Foça Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/171 esas-1998/75 nolu karar ile taşınmazların tapusunun iptali ile adına tescilini sağladığını, oysa mülkiyetin daha önce cebri ihale satışıyla kendisine geçtiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil istemiştir.
Davalı, kesinleşmiş mahkeme kararıyla taşınmazların adına tescil edildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı adına tescilin kesinleşmiş mahkeme kararı ile sağlandığı ve davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; imar uygulaması ile 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara giden 2 ve 4 nolu kadastral parsellerin önceki kayıt maliki Ahmet'in borcundan dolayı cebri satışa konu edildiği, 24.1.1995 tarihinde yapılan ihale sonucu anılan taşınmazın davacı adına satışının yapıldığı ancak taşınmaz üzerinde mevcut takyitler ve açılan davalar nedeniyle hak alıcısı davacı adına tescilinin sağlanamadığı, bu arada önceki kayıt maliki Ahmet ile anılan taşınmazda yapılan inşaatlarda yüklenici sıfatını taşıyan davalı Hüsnü arasında mevcut bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesi dayanak yapılmak suretiyle Hüsnü tarafından açılan dava sonucu 1998 yılında kesinleşen ilamla taşınmazların davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, davacının cebri satıştan kaynaklanan hakkı ile davalının tescil ilamından kaynaklanan hakkının çatıştığı görülmektedir. Çekişmenin çözümünün bu haklardan hangisine üstünlük tanınacağı noktasında toplandığı açıktır.
Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununun 705 (eski 633) maddesi hükmü ile cebri satış sonucu mülkiyetin tescilden önce hak alıcısına geçmesi asıldır. Bu durumda ihale sonucu taşınmazlar mülkiyetinin davacıya geçtiği kabul edilmelidir.
Diğer taraftan, davalı yararına oluşan ilamın da yine yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre mülkiyetin nakli sebebini oluşturacağı da tartışmasızdır. Öte yandan, ilama dayalı hak sahibi olan davalının bu hakkının temelinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakkı olduğu da kuşkusuzdur.
Bu durumda, çatışan söz konusu haklardır. Öncelikli ve düzgün sebebe dayalı olana değer verilmesi gerekeceği düşünülmelidir. Bu bakış açısıyla olaya bakıldığında davacının Türk Medeni Kanununun 705. maddesinden doğan haklarının öncelikle olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.