 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2005/5464
K: 2005/5756
T: 09.05.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 247 ve 724 parsel sayılı taşınmazlardaki ahırı davalının kullandığını, ayrıca taşınmazı ekip-biçtiğini, kullanmasına engel olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava konusu taşınmazlarda miras bırakanı babası Sebahattin'ın da paydaş olduğunu, depremde yıkılan ahırın yerine babası Sebahattin'in ahır yaptığını, davacının ahırla bir ilgisinin bulunmadığını, ahırı kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 247 ve 724 parsel sayılı taşınmazların paylı mülkiyet üzere olduğu, bu yerlerde davacı ile davalı miras bırakanının ½ şer pay sahibi bulundukları görülmektedir.
Anılan taşınmazlardan, 247 parsel yönünden, davalının davacıyı taşınmazın tamamından men etmediği, bu yerdeki çekişmeli ahır dışında, davacının tasarruf olanağı bulunan bölümlerde olduğu anlaşıldığına göre, anılan parsel yönünden davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Çekişme konusu 724 parsel sayılı taşınmaza gelince; anılan parselin davalı tarafından 3.kişiye kiralandığı, kira gelirlerinden davalının yararlandığı, davacının, anılan taşınmazdan yararlandırılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun paylı mülkiyet hükümleri gözetilmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.
SONUÇ: Ne varki, davacının payına yönelik elatmanın önlenmesine dair hüküm kurulması gerekirken, taşınmazda irsen mülkiyet hakkı bulunan davalının taşınmazın tamamından el çektirilmesi sonucunu doğuracak şekilde mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinde isabet yoktur. Davalının bu taşınmaza ilişkin olarak temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene iade edilmesine, 9.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.