 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2005/4789
K: 2005/6405
T: 24.05.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı,birleşen davalar ile davalı kooperatifteki üyelik hakkı ile 53 parsel sayılı taşınmazdaki dükkanı davalı kardeşinin baskı ve tehditleri nedeniyle serbest iradesi dışında kardeşine devretmek zorunda kaldığını ileri sürerek kooperatif devir sözleşmesinin iptali ile 53 parsel sayılı taşınmazdaki davalı payının iptal ve tescilini istemiştir.Davalı, davacı ile kardeş olduklarını,davacının 30 yıldır ticaretle uğraştığını,baskı ve tehditin söz konusu olmadığını,birlikte yaşadığı şahsın zorlamasıyla davaları açtığını bildirip,birleştirilen davaların reddini savunmuştur.Mahkemece,davacı iddiası davalı Güllü yönünden sabit görülerek,sözleşmenin iptali ile 53 parseldeki 18 nolu bağımsız bölümün iptal ve tesciline, davalı kooperatif yönünden ise H.U.M.K.'nun 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Karar,davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla,duruşma günü olarak saptanan 24.5.2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili geldi,davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi,yokluğunda duruşmaya başlandı,süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi,duruşmanın bittiği bildirildi,iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, ikrah hukuksal nedenine dayalı tapu iptal- tescil ve kooperatif devir sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden kayden davacıya ait bulunan 53 parsel sayılı taşınmazdaki 18 nolu bağımsız bölümün 5.4.2002 tarihinde satış suretiyle 1887 parseldeki kooperatif üyelik hakkının ise 7.5.2002 tarihinde davalıya haricen devredildiği 26.12.2002 tarihinde de davalı adına kayıt oluşturulduğu görülmektedir.Davacının anılan temlik ve devir işlemlerinin davalının baskı ve tehdidi ile gerçekleştiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; Bir kimse, karşı tarafın veya 3. bir kişinin kendisi veya yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz.Borçlar Kanunun 30.maddelerinde belirtildiği üzere ikrahtan söz edilebilmesi için tehdidin sözleşmeyi yapan kimsenin veya yakınlarının kişilik haklarına veya mal varlıklarına yönelik olması,ikraha maruz kalanın subjektif durumuna göre ağır ve derhal meydana gelebilecek nitelik taşıması, haksız (hukuka aykırı) sayılması, illiyet bağının bulunması, yani sözleşmenin tehdidin yarattığı korku sonucu yapılması zorunludur.Bu koşulların varlığı halinde iradesi sakatlanan taraf, isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir.Hemen belirtmek gerekirki iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir.Korkunun kalktığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme karşı tarafa yöneltilecek tek taraflı sarih ve zımni bir irade açıklaması ile fesedilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir.Sözleşme iptal edilmekle yapıldığı andan itibaren ortadan kalkacağı için yerine geti rilen edim ayni bir istihkak davası (tapulu taşınmazlarda iptal ve tescil davası), bunun mümkün olmadığı hallerde sebepsiz zenginleşme davası ile geri istenebilir.Somut olaya gelince,yukarıda açıklandığı üzere ve yasada öngörüldüğü şekilde bir baskı ve tehditin neticeden ikrahın varlığı kanıtlanmış değildir.
Hal böyle olunca,davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan ve hukuki dayanağı bulunmayan gerekçelerle davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukat Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400,00 TL duruşma avukat parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,24.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.