 |
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 2004/913
K: 2004/4370
T: 15.4.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 16 parselde 1/2 payı bulunduğunu, davalının taşınmaz üzerine hakkı olmadan bir ev yaptığını, bu evinde kendisine ait olduğuna dair tapu sicile şerh verildiğini haksız olarak yapılan bu evin yıkılarak elatmanın önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, duruşmalara katılmamış savunma yapmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Hüseyin Çelik'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği, toplanan delillerden çekişme konusu 16 parsel sayılı taşınmazda davacının kayden paydaş bulunduğu, davalının zemine ilişkin hak sahibi olmadığı, anılan taşınmazın imar uygulaması sonucu meydana geldiği, bu uygulama sırasında taşınmazdaki yapının davalıya ait olduğu yolunda şerh konulduğu görülmektedir.
İmarla oluşan kayıtlar öncesinde davalı yapı sahibinin zemine ilişkin bir hakkının olmadığı saptandığına göre, davada 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı kuşkusuzdur.Bu durumda davalının iyiniyetli yapı sahibi olarak nitelendirilmesi olanağı yoktur.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davada Türk Medeni Kanununun 722 ve 723. maddeleri hükümleri dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın ret edilmiş olması doğru değildir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile kararın yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.4.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.